En iyi hukuk rehberi

Ana Sayfa | Ekonomi | Hukuk Programları | Hukuk-Haber | Hukuk-Mizah | Linkler | Makaleler
MAKALE

MARKA VE MARKA HAKKININ KORUNMASI

Emre ALCAN
http://www.alcanlar.com

 

MARKA VE MARKA HAKKININ KORUNMASI

 

MARKA:

Bir nesnenin ve özellikle ticari malların tanıtılmasına ve benzerlerinden ayırt edilmesine yarayan işaretlerdir.

Marka Olarak Tescil Edilebilecek Yazılı İşaretler:

Marka; Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar malların biçimi veya ambalajlarının gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.

Marka, mal ve ambalajıyla birlikte tescil ettirilebilir. Bu durumda mal veya ambalajın tescili marka sahibine mal veya ambalaj için inhisari bir hak sağlamaz.

Markanın Tescilinde Red İçin Mutlak Sebepleri:

Marka Olarak Tescil Edilemeyecek Yazılı İşaretler:

a)Üst paragrafta belirtilmeyen işaretler, (Bir işletmeye ait mal ve hizmetleri diğer işletmelerinkinden ayırt edici özelliği bulunmayan, çizimle görüntülenemeyen veya benzer biçimde ifade edilemeyen, baskı yoluyla yayınlanamayan işaretler,

b)Aynı veya aynı türdeki bir başka mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar aynı olan markalar,

c)Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,

d)Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat, veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,

e)Malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler,

f)Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar,

g)Yetkili mercilerden kullanmak için izin alınmamış ve dolayısıyla Paris Sözleşmesinin 2. mükerrer 6. maddesine göre reddedilecek markalar,

h)Paris Sözleşmesinin 2. mükerrer 6. maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuoyunu ilgilendiren tarihi, kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği diğer arma, amblemler veya nişanları içeren markalar,

ı)Sahibi tarafından izin verilmeyen Paris Sözleşmesinin 1.mükerrer 6. maddesine göre tanınmış markalar,

j)Dini değerleri ve sembolleri içeren markalar,

l)Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalar.

 

Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmış ise

(b), (c), (d) bentlerine göre tescili reddedilemez.

 

Marka Olarak Tescil Edilemeyecek İşaretler:

 

a) Kapak , kutu , emtia üzerine basılamayan oyma , dokuma , ambalaj

- Sınai model ve dizaynlar

-Sadece renk , tek bir harf ve rakamlar (yanlarında başkaca tamamlayıcı unsur yoksa)

-Ahlaka ve yasaya aykırı , milli duyguları zedeleyici , halkı aldatıcı nitelikteki işaretler

-Yanlış menşe gösteren , yerli malını yabancı ve ithal imiş gibi gösteren ad ve işaretler

-Eşyanın adını , menşeini , kullanılışı gösteren işaretler

-Kamu kuruluşlarına ait rumuz ve işaretler

-İzin alınmadıkça yabancı devletlerin bayrak , rumuz ve işaretleri

-Zaten tescilli olan marka ve benzerleri

-Ülke veya dünya çapında tanınmış markalar (başka mallar için dahi izin alınmadıkça)

 

b) Şekil itibariyle marka olarak tescili mümkün olmayan işaretler:

-Etiket , kapak , kap , zarf , ambalaj ve emtia üzerine basılamayan oyma , dokuma , boyama suretiyle konamayan işaretler

-Beşten fazla kelime (ticari unvan dışında)

-Sadece renk , tek harf ve rakam veya rakamlar (Özel bir şekil özgün dizayn içinde ise mümkündür)

 

c) Kapsamı itibariyle mutlak olarak tescil edilemeyecek işaretler:

-Yasalara , ahlaka , kamu düzenine aykırı düşen işaretler

-Yanlış menşe gösteren , halkı aldatıcı işaretler

-Daha önce tescil edilmiş marka ve benzerleri

-Coğrafi isimler

-Tanınmış ve memleketimizde tescilli dünya ve memleket çapında tanınmış markalar

 

d) Esas unsuru itibariyle marka olamayacak işaretler: (başka bir esas unsurla birleşmedikçe)

 

-Eşyanın cinsini , nitelik ve niceliğini , menşeini gösteren işaret ve sözcükler

-Herkesin kullandığı veya meslek grubunu gösteren sözcükler

-Eşya adı haline gelen sözcükler

 

e) Sınai model ve dizayn , ambalaj ve kutu , şişe şekilleri

 

f) Tescili izne bağlı işaretler:

 

-Devletin arma , bayrak gibi hükümranlık işaretleri

-Milli işaretler

-Kamu kurumlarına , derneklere , partilere ait damga mühür , işaret ve benzerleri

-Fikir ve sanat eserleri

-Dünya ve ülke çapında tanınmış markalar başkası tarafından marka olarak tescil edilemez.

Marka Tescilinde Red İçin Nispi Sebepler:

Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda, marka tescil edilemeyecek haller:

a)Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa,

b)Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkisi olduğu ihtimalini de kapsıyorsa,

Marka sahibinin, ticari vekili veya temsilcisi tarafından markanın kendi adına tescili için, marka sahibinin izni olmadan ve geçerli bir gerekçe gösterilmeden yapılan başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.

 

Aynı veya benzer olup halk tarafından “karıştırılma tehlikesi” bulunan işaretlerin, aynı veya benzer mallar için tescilli veya tescilsiz kullanılmaları marka hakkına tecavüz oluşturur, her nasılsa tescil edilmişse, ilk tescili yaptıran marka sahibi, sonraki tescilin terkini için hükümsüzlük davası açabilir.

 

İki farklı işletmeye ait fakat aynı tüketici grubuna hitap eden iki marka, ayrıntılara girilmeden orta zekalı bir tüketici tarafından yapılan değerlendirmede markalar arasında karışıklık oluşuyorsa iltibas mevcuttur.

Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen markanın tescili mümkün olmayan haller:

a)Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise,

b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa,

Marka, tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzer olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın, itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal ve hizmetlerde kullanılacak olsa bile , sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir.

Tescil başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.

Ortak ve garanti markalarının sona ermesinden itibaren 3 yıl içinde ortak marka veya garanti markası ile aynı veya benzeri olan marka tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.

Bir markanın yenilenmeme nedeniyle koruma süresinin dolmasından sonra 2 yıl içerisinde aynı veya benzer markanın, aynı veya benzer mal ve hizmetler için yapılan tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.

Milletlerarası Anlaşmaların Öncelikle uygulanması:

Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşma hükümlerinin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden daha elverişli olması halinde, “T.C. sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerce veya Paris Sözleşmesi yahut Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişilerce, T.C. uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen marka koruması tanımış yabancı devletlerin gerçek ve tüzel kişileri de” elverişli hükümlerin uygulanmasını talep etme hakkına sahiptir.

Marka Hakkının Korunması:

Marka Sahibinin İzni Alınmadan Markasının Kullanılmasının Önlenmesini Talep Etme Yetkisi Olan Haller:

a)Markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması,

-İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması,

-İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklanması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi veya o işaret altında hizmetlerin sunulması veya sağlanması,

-İşareti taşıyan malın ithali veya ihracı,

-İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması,

 

b)Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk üzerinde, işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması,

c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetlerle benzer olmayan mal veya hizmetlerde kullanılması halinde tescili istenen işaretin kullanılmasıyla tescilli markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması,

Markanın sağladığı haklar, 3. kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Markanın tescili için yapılacak başvurunun yayınlanmasından sonra doğabilecek durumlarla ilgili olarak tazminat talebi yapılabilir. Ancak başvurunun yayını ile doğan haklar, tescilin yayınıyla birlikte tescilli markadan doğan hakların kapsamı içinde değerlendirilir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.

Marka sahibinin ticari vekili veya temsilcisi adına, marka sahibinin izni alınmadan marka tescili yapılması halinde;

Marka sahibi kullanım için yetki vermemiş ise ve ticari vekil veya temsilcisinin haklı bir gerekçesi yoksa, marka sahibinin markasının kullanılmasına itiraz etmek hakkı vardır.

Marka Tescilinden Doğan Hakların Kapsamında İstisna:

 

Dürüstçe ve ticari veya sanayi konularıyla ilgili olarak kullanılmaları koşuluyla 3. kişilerin, ad ve adresini, mal veya hizmetlerle ilgili cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak, üretim veya sunuluş zamanı veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları marka sahibi tarafından engellenemez.

Marka Tescilinden Doğan Hakların Tüketilmesi:

Tescilli bir markanın tescil kapsamındaki mal üzerine konularak, marka sahibi tarafından veya onun izni ile Türkiye’de ilk kez piyasaya sunulmasından sonra, mallarla ilgili fiiller marka tescilinden doğan hakkın kapsamı dışında kalır. (mallarla ilgili fiili yasaklayamaz). Buna tükenme yada ilk satış ilkesi denir.

 

Tescilli markanın sahibinden, markasını taşıyan mallarının, piyasaya sunulmasından sonra her el değiştirmesinde izninin alınması ticari hayata ters düşmekte, kendi izniyle Türkiye’de yapılan ilk satıştan sonra, malların satışına, ihracına ve Türkiye’den ihraç edilmiş malların aynen Türkiye’ye ithaline engel olamadığı gibi bu marka hakkının ihlali de değildir.

 

Marka sahibinin, malın piyasaya sunulmasından sonra, 3. kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanmalarını önleme yetkisi vardır.

Markanın Kullanılması:

Markanın, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde, haklı bir neden olmaksızın kullanılmaması veya bu kullanıma 5 yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, marka iptal edilir.

Markayı kullanma kabul edilen durumlar:

-Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması,

-Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması,

-Markanın, marka sahibinin izniyle kullanılması,

-Markayı taşıyan malın ithalatı,

Tescilli marka sahibinin bu markayı kullanma hakkından yararlanabilmesi ve hakkının devamı için gereken şartlar:

 

-Markanın himaye süresi olan 10 yıllık süre sona ermemiş olmalıdır.

 

-Marka terkin veya iptal edilmemiş bulunmalıdır.

 

-Marka ilk tescil edildiği gibi kullanılmalıdır. Değişiklik gerekiyorsa bunun da tescil edilmiş olması gerekir.

 

-Marka devamlı olarak kullanılmalıdır. Tescil tarihinden itibaren haklı sebep olmadan kullanılmamış veya bu kullanıma 5 yıllık bir süre içinde kesintisiz ara verilmemiş olmalıdır.

 

Marka Tescilinden Doğan Haklarla ilgili Hukuki İşlemler:

Tescilli marka, başkasına devir edilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, kullanma hakkı lisans konusu olabilir, rehin edilebilir. Rehin hakkı bakımından Medeni Kanunun rehin hakkına ilişkin hükümleri uygulanır. Tescilli bir marka üzerindeki sağlararası işlemler yazılı şekle tabidir.

Markanın Devri:

Marka, tescil edildiği mal veya hizmetlerin tümü veya bir kısmı için devredilebilir. Mahkeme kararının sonucu olan devir hariç markanın devri yazılı olarak yapılır.Markalar siciline kaydedilmeyen devir, üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

Bir işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devri, aksi kararlaştırılmadıkça işletmeye ait markaların da devrini kapsar. Bu hüküm, işletmenin devrine sözleşmeden doğan yükümlülük halinde uygulanır.

Markanın devri, mal veya hizmetlerin coğrafi kaynağı, kalitesi veya markanın kendisi ile ilgili olarak halkı yanılgıya düşürebilecek nitelikte ise, yeni marka sahibi halkı yanılgıya düşürmeyecek şekilde mal veya hizmetlerde marka tescilinin sınırlı bir hale getirilmesini kabul etmediği takdirde, devir işlemi Enstitü tarafından yapılmaz.

Tescilli bir markanın devri sırasında aynı markanın veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, aynı veya halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için başka marka tescillerinin bulunması halinde, bu markaların da devredilmesi şarttır. Aksi takdirde devir işlemi Enstitü tarafından yapılmaz.

Devir tarafların birinin talebi üzerine, sicile kayıt edilir ve yayınlanır. Devir, sicile kayıt edilmediği sürece, taraflar markanın tescilinden doğan yetkileri iyi niyetli 3. şahıslara karşı ileri süremez.

Markanın Teminat Olarak Gösterilmesi:

Tescilli bir marka, işletmeden bağımsız olarak, teminat olarak gösterilebilir. Markanın teminat olarak gösterilmesi taraflardan birinin talebi üzerine, sicile kayıt edilir ve yayınlanır.

Tescilli bir marka işletmeden bağımsız olarak haciz edilebilir. Haciz sicile kayıt edilir ve yayınlanır.

 

Lisans ve Lisans Şartları:

Tescilli bir markanın kullanım hakkı, tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı veya tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, lisans inhisari değildir. Lisans veren markayı kendi kullanabileceği gibi, 3. şahıslara aynı markaya ilişkin başka lisanslar da verebilir.

İnhisari lisans olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de markayı kullanamaz.

Aksi sözleşmede belirtilmedikçe lisans sahipleri lisanstan doğan haklarını 3. şahıslara devredemez veya alt lisans veremez.

Aksi kararlaştırılmamışsa lisans hakkını alana kişi, markanın koruma süresinde markanın kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir.

Aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça, inhisari lisansa sahip olan kişi, 3. bir şahıs tarafından marka sahibinin markadan doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibinin açabileceği davaları, kendi adına açabilir. İnhisari olmayan lisans sahiplerinin, dava açma hakkı yoktur.

Markaya tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını marka sahibinden isteyebilir. Marka sahibinin bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren 3 ay içinde, gerekli davanın açılmaması halinde lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına dava açabilir. Lisans alan ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Lisans alan dava açtığını marka sahibine bildirir.

Marka sahibi, talimatlarıyla uygunluk içinde, lisans alan tarafından üretilen malın veya sunulan hizmetlerin kalitesini garanti edecek önlemleri alır.

Sözleşme şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tescilli bir markadan doğan haklar, lisans alana karşı dava yoluyla ileri sürülebilir.

Lisans sicile kayıt edilmediği takdirde iyi niyetli 3. şahıslara karşı ileri sürülemez. Lisans sözleşmelerinde Markaların Korunması Hakkındaki KHK. İle ters düşen, veya aykırı hükümler geçersiz sayılır.

 

Marka Başvuru Şartları:

a) Başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri de içeren başvuru dilekçesi,

b) Markanın yayına ve çoğaltmaya elverişli örneği,

c) Markanın kullanılacağı malların veya hizmetlerin listesi,

d) Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir belge aslı,

e) Sınıf veya sınıfların ücretinin ödendiğini gösterir belge aslı,

f) Marka vekili tayin edilmiş ise vekaletname,

g) Başvuru sahibi tüzel kişi ise imza sirküleri,

h) Başvuru sahibinin ticaretle uğraştığını gösterir belge,

Bir marka tescil başvurusunun geçerliliği için, başvuru ücretinin başvuru ile birlikte ödenmesi şarttır.

Her marka tescili için ayrı başvuru yapılması zorunludur.

 

Enstitü, başvurunun belirtilen şartlara uygunluğunu ve herhangi bir şekli eksikliğin bulunup bulunmadığını inceler, herhangi bir eksikliğin olmadığına karar verirse, marka tescil başvurusu başvurunun Enstitüye veya onun yetkili kıldığı makama verildiği tarih, saat ve dakika itibarıyla kesinleşir.

Şekli Eksikliklerin Giderilmesi:

 

Başvuru dilekçesinde başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgilerin bulunmaması veya eksik bulunması veya (b), (c), (d) bentlerinde belirtilen belgelerden birinin verilmemesi halinde, başvuruyu reddeder.

Enstitü tarafından giderilmesi istenen (e),(f),(g),(h) bentleri kapsamına giren eksiklerin, yönetmelikte öngörülen süre içinde giderilmiş olması koşuluyla, marka tescil başvurusu, başvurunun ilk yapıldığı tarih itibarıyla kesinleşir.

Enstitü, başvurunun şekli yönünden hiçbir eksiği bulunmadığına karar verirse, markanın kullanılacağı ve tescil kapsamına girmesi talep edilen mallar veya hizmetlerin bir kısmı veya tamamı itibarıyla başvurunun tescile red için kesin nedenler yönünden uygunluğunu inceler. Başvuru kesin red sebepleri yönünden uygun görülmeyen mallar veya hizmetlerin tamamı veya bir kısmı itibarıyla reddedilir.

Başvuru şartları eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiş ve reddedilmemiş bir marka tescil başvurusu ilgili bültende yayınlanır. Başvurunun reddedilmesine başvuru yayınlandıktan sonra karar verilirse, başvurunun reddedildiğine ilişkin karar ayrıca yayınlanır.

Marka başvurusunun yayınından sonra, herhangi bir gerçek veya tüzel kişi veya herhangi bir grup veya hizmetleri temin edenler, üreticiler veya imalatçıları temsil eden bir organ, tacir ve tüketiciler, mutlak red sebeplerine göre markanın tescil için yeterli nitelikleri taşımadığını belirten yazılı görüşlerini Enstitüye sunabilir. Ancak, bu üçüncü kişiler Enstitü nezdinde işlemlere taraf olamaz.

 

Tescil başvurusu yapılmış markanın mutlak red sebepleri ve nispi red sebepleri hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren 3 ay içerisinde yapılması gerekir.

Marka KHK.’nın 8. maddesinin son fıkrası hükmünce yapılacak itiraz ancak itiraz eden kişinin markasını bu süre içinde kullanmaması halinde reddedilir.

İtirazlar yazılı ve gerekçeli olarak yapılır. Enstitü itiraz sahibinde, yönetmelikte öngörülen süre içerisinde getirilmek üzere ek belge,kanıt ve gerekçeler isteyebilir. Bu süre içerisinde istenilen belge, kanıt ve gerekçeler Enstitüye verilmediği takdirde itiraz yapılmamış sayılır.

Tescil:

Başvurusunu eksiksiz yapmış veya eksikliklerini gidermiş ve süresi içerisinde hakkında itiraz yapılmamış veya yapılan itiraz kesin olarak reddedilmiş bir başvuru tescil edilerek sicile kaydedilir. Başvuru sahibine “Marka Tescil Belgesi” verilir.

Marka sicili alenidir. Talep edilmesi ve öngörülen ücretin ödenmesi koşuluyla sicil örneği verilir.

 

Enstitü nezdinde marka konularında işlem yetkisi olanlar:

a) Gerçek ve tüzel kişiler. Tüzel kişiler yetkili organları tarafından tayin edilen kişi veya kişilerce temsil edilir.

b) Marka vekilleri. İkametgahı yurtdışında bulunanlar (Madrid Protokolü vasıtasıyla başvuruda bulunanlar hariç) ancak marka vekilleri aracılığıyla temsil edilirler.

Türkiye dışındaki bir ülkede marka tescil ettirmek için, öncelikle marka tescili yapılacak ülkenin Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması’na üye olması, bu anlaşmaları kabul etmemiş olmakla birlikte karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişileri kanunen veya fiilen marka koruması tanınmış veya tanıdığını yazılı olarak bildirmiş olması gerekir.

Marka, tescil edildiği ülkeye münhasırdır. Bir marka tescil ettirileceği ülkenin kanun ve kurallarına uygun olarak tescil ettirilebilir.

Avrupa ile Gümrük Birliği başlamasına rağmen Avrupa’da daha önce tescilli bütün markalar, Türkiye’de korunabilmeleri için kesinlikle Türkiye’de de tescil edilmesi gerekir.

Madrid Protokolü 01.01.1999 tarihi itibarıyla ülkemizde uygulanmaya başlamıştır.

Madrid sistemi ile (protokole taraf ülkelerde olmak kaydıyla) tek bir dil kullanarak tek bir başvuru ile markaların uluslar arası tescilinin yanı sıra yenileme, devir, unvan ve adres değişiklikleri, eşya sınırlamaları gibi değişikliklerin tek bir basit işlemle uluslar arası Sicile kaydedilmesi amaçlanmıştır.

Uluslararası başvuru, Madrid Protokolü’ne taraf olan bir ülkede gerçek ve etkin sınai veya ticari bir kuruluşu olan veya o ülkede yerleşik olan veya o ülkenin tabiyetinde olan bir gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılabilir.

Uluslararası tescilin sağlanabilmesi için öncelikle menşe ofiste tescilli bir markanın veya başvurunun bulunması zorunludur ve bu tescilde veya başvuruda eşya listesinin genişletilmesi mümkün değildir.

Uluslararası tescilli marka, menşe ofiste başvuru halinde bulunan veya tescil edilen esas markaya uluslararası tescil tarihinden itibaren 5 yıl bağımlı kalır. Eğer bu süre içinde menşe ofisçe tescil edilen marka (esas tescil) mahkeme kararı ile veya marka sahibi tarafından iptal edilirse uluslararası tescil de iptal edilir.

Uluslararası tescilin menşe ofise yapılan bir başvuruya dayandığı durumda ise; başvuru 5 yıllık süre içinde reddedilir, geri çekilir yada başvurudan kaynaklanan tescil bu süre içerisinde hükümsüz kalır ise uluslararası tescil de iptal edilir. Uluslararası tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin bitiminden sonra uluslararası tescil, esas başvurudan veya esas tescilden bağımsız hale gelir.

Uluslararası tescilin koruma süresi on yıldır. Uluslararası Büro, marka sahibine veya vekilin uluslararası koruma süresinin bitiminden önceki altı ay içinde bir hatırlatma yaparak sürenin bitmekte olduğunu bildirir.

 

Markanın Koruma Süresi ve Tescilin Yenilenmesi:

Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 senedir. Bu süre, onar yıllık dönemler halinde yenilenir.

 

Hak sahibi tescilin yenilenmesi talebini, koruma süresinin dolacağı son günden önceki altı ay içinde gerçekleştirir. Ancak, koruma süresi sona eren marka, sahibinin veya onun yetkili kıldığı vekilin talebi ve yönetmelikte öngörülen yenileme ücretinin ödenmesi koşuluyla koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden itibaren 6 aylık süre uzatımı içinde de yapılabilir. Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz kalır. Markanın hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme karar verir.

Enstitü, tescil süresinin dolmakta olduğunu, sürenin bitiminden önce yönetmelikte belirtilen süre içinde, marka hakkı sahibine haber verir. Enstitünün bu bilgiyi vermemesi, enstitüye herhangi bir sorumluluk getirmez.

 

Tescili yaptırılmamış markalar ise Mevzuattaki koruma hükümlerinden yararlanamaz ise de genel hükümlere göre korunması mümkün bulunmaktadır. Yani tescilsiz bir markadaki işaretin başkasına ait ticari mallara konması halinde haksız rekabet oluşturacak koşullar varsa Türk Ticaret Kanununun 56 ila 65. Maddelerinde gösterilen şekilde tescilsiz marka sahibinin dahi gereken davaları açma hakkı bulunabilir.

 

Yine marka tescil edilmemiş olsa dahi , başkasının tescilli bir markasına karşı bu tescilsiz markanın tescilli markadan daha önceki bir tarihten beri kullanıldığı ve tanıtıldığı ispatlanmak suretiyle sonradan tescil edilmiş marka kaydının terkin edilmesini mahkemeden isteme ve gerektiğinde haksız rekabet davalarını açma hakkını verebilir.

 

Markalarının tescilli olduğunu belirtmek ve markanın taklit edilmesini ayrıca izinsiz olarak kullanılmasını önlemek amacıyla markaların ürünleri ve ambalajları üzerine marka sahipleri, ayrıca bir daire içinde ® harfini koymaya özen gösterirler. Bu işaret İngilizce’de “tescilli marka” manasına gelen “registered” kelimesini ifade eder.Bu işaret mevcut markayı ilk tescil ettirenin kendileri olduğunu ve üçüncü şahıslara karşı yasal korumada olup taklit edilemeyeceğini , her nasılsa tekrar tescil ettirilmiş olunması veya ilk tescil ettirenden izin alınmadan haksız kullanılması halinde bunları yapanlara karşı KHK ‘ da öngörülen dava yollarına başvurulabileceğini ifade etmektedir.

 

Markanın Hükümsüzlük Halleri:

Yetkili mahkeme tarafından markanın hükümsüz sayıldığı haller:

a) Mutlak red sebeplerinin bulunması.(7.md.-ı bendinde belirtilen tanınmış markalarla ilgili davanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekir. Markanın tescilinde kötü niyet varsa iptal davası süreye bağlı değildir.

b) Nispi red sebeplerinin bulunması. (8.md. son fıkra uyarınca açılan davada önceki hak sahibi koruma süresinin bitiminden itibaren 2 yıl içerisinde markasını kullanmamışsa bu bir hükümsüzlük nedeni sayılmaz.)

c) Markanın, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde, haklı bir neden olmaksızın

kullanılmaması veya kullanıma 5 yıllık kesintisiz ara verilmesi halinde. (Dava açılacağı düşünülerek kullanma gerçekleşmiş ise, mahkeme davanın açılmasından önceki 3 ay içerisinde gerçekleşen kullanmayı dikkate almaz.)

d) Marka sahibinin davranışları nedeniyle, marka mal ve hizmetler için yaygın bir ad haline gelmişse,

e) Hak sahibi veya yetkili kıldığı kişi tarafından kullanım sonucunda tescil edildiği mal ve hizmetlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusunda halkta yanlış anlama ihtimali varsa,

f) Marka sahibi, garanti markasının veya ortak markanın belirli bir sürede teknik yönetmeliğe aykırı olarak kullanılmasına göz yumar ve taraflardan birinin başvurusu üzerine mahkemece tanınacak süre içinde, söz konusu aykırı kullanım düzeltilmediği takdirde, marka, tanınan süre sonunda mahkeme tarafından iptal edilir.

Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırdedici bir nitelik kazanmışsa mutlak red sebeplerinden (b), (c), (d) bentlerine göre tescili hükümsüz sayılmaz.

 

Hükümsüzlük Talebi:

Markanın hükümsüzlüğüne, ilgili mahkemeden zarar gören kişiler, Cumhuriyet savcıları veya ilgili resmi makamlar isteyebilir.

 

Hükümsüzlüğün Etkisi:

 

Markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkilidir. Marka sahibinin kötü niyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan, zararın giderilmesine ilişkin tazminat talepleri saklı kalmak üzere,

 

Hükümsüzlüğün Geriye Dönük Etkisinin Etkileyemeyeceği Durumlar:

a) Markanın hükümsüz sayılmasından önce, bir markaya tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar,

b) Markanın hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce, yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler, (haklı sebepler durumunda sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin kısmen veya tamamen iadesi mümkündür.)

Bir markanın hükümsüzlüğüne ilişkin karar, herkese karşı hüküm doğurur.

Marka Hakkının Sona Ermesi:

a) Koruma süresinin dolması ve markanın süresi içerisinde yenilenmemesi,

b) Marka sahibi markanın kullanılacağı malların ve/veya hizmetlerin tamamından veya bir kısmından vazgeçebilir. Vazgeçme yazılı olarak Enstitü ’ye bildirilmelidir. Vazgeçme, Marka Siciline kayıt tarihi itibarıyla hüküm doğurur.

Marka Siciline kayıt edilmiş hakların ve lisans sahiplerinin izni olmadıkça, marka sahibi marka hakkından vazgeçemez. Marka üzerinde, bir 3. şahıs tarafından hak sahipliği iddia edilmekte ise, onun izni olmadıkça, marka hakkından vazgeçemez.

Marka hakkının sona ermesi, sona erme sebebinin gerçekleşmiş olduğu andan itibaren hüküm ifade eder. Marka hakkının sona ermesi, ilgili bültende yayınlanır.

Ticaret Markalarının Özellikleri:

 

Ticaret markası, bir işletmenin imalatını ve /veya ticaretini yaptığı malları, başka işletmelerin mallarından ayırt etmeye yarayan işarettir.

Garanti Markaları:

Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmenin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir.

 

Garanti markaları, sahibinden alınan izinle markasını kullanan işletmelerin mallarının ve ürünlerinin ortak özelliklerinin kalitesini garanti eder. Garanti markası sahibi, markasının itibarına zarar gelmemesi için sürekli olarak markasını mallarında izinli olarak kullanan işletmelerin mallarını kontrol altında tutar. Mesela; yünlü ürünlerde kullanılan WOOLMARK ve sakızlarda kullanılan dişe zararlı olmadığını belirten TOO FRİEND

Garanti markasının marka sahibinin veya marka sahibine iktisaden bağlı olan işletmenin mal veya hizmetlerinde kullanılması yasaktır.

Tescili için başvuru ile birlikte markanın kullanılma usul ve şeklini gösterir bir teknik yönetmeliğin verilmesi zorunludur. Teknik yönetmeliği markanın garanti edilen mal veya hizmetlerin ortak özellikleri hakkında hükümler içerir ve markanın kullanılmasının kontrolünün yapılma şekillerini ve gerektiğinde uygulanacak cezaları öngörür.

Ortak Marka:

Ortak marka, üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan bir grup tarafından kullanılan işarettir.

Ortak marka gruptaki işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarar.

Tescili için başvuru ile birlikte markanın kullanılma usul ve şeklini gösterir bir teknik yönetmeliğin verilmesi zorunludur. Teknik yönetmeliğinde, ortak markayı kullanmaya yetkili olan işletmeler belirtilir. Ortak markanın tescili için ortak marka sahipleri birlikte hareket eder. Ortak markanın yenilenmesi için ortaklardan birinin başvurması yeterlidir.

 

Teknik yönetmelikte yapılacak değişiklikler Enstitü tarafından onaylanmadıkça uygulanmaz. Yönetmelikte yapılması istenen değişiklikler, garanti markasının teknik yönetmeliğine veya ortak marka teknik yönetmeliğine veya kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması halinde, Enstitü tarafından değişiklik talebi reddedilir.

Teknik yönetmelik Garanti markası veya ortak marka teknik yönetmeliğinde belirtilen şartlara uymadığı takdirde, Enstitü tarafından marka sahibine teknik yönetmelikteki gerekli değişiklikleri yapması bildirilir. Marka sahibi bildirim tarihinden itibaren 6 ay içinde gerekli değişiklikleri yapmaz ve teknik yönetmeliği düzeltmezse, garanti markası veya ortak markanın tescili talebi reddedilir.

Garanti markasının veya ortak markanın devri veya bir ortak markada lisans verilmesi, Marka Siciline kayıt halinde geçerlidir.

Hizmet Markalarının Özellikleri:

Hizmet markası, bir işletmenin hizmetlerini diğer işletmelerin hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir.

Kamu yararı itibariyle Devletin ticari ürünleri ve ticari faaliyetleri kontrol altında tutabilmek , malları belirli standartlara uygun bulundurma amacıyla, hepsinden ayrı olarak piyasada kalite ve güven unsuru sağlayıcı olmak üzere yasanın saptadığı markalar vardır. T.S.E. markası gibi.

 

Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller: (Marka KHK. 61.madde)

Markaların Korunması Hakkında KHK 61. Maddenin kapsamına sadece doğrudan tecavüz fiilleri değil tecavüz oluşturan fiillere iştirak , yardım veya teşvik etmek , bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak ve taklit markayı taşıyan ürünün nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak da girmektedir.(dolaylı tecavüz)

a) Mark KHK.9. maddenin ihlali,

Marka sahibi; izni alınmaksızın markasının aynı veya benzer mal/hizmetler için kullanılmasını önleyebilir.

-Markanın tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını marka sahibi yasaklayabilir.

 

-İltibas:

Tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerin aynı veya benzerleri için tescilli marka ile karıştırılma ihtimali bulunan aynı veya benzerinin kullanılmasına engel olunabilir.

.Benzer işaretin aynı mal veya hizmetler için kullanılması,

.Aynı işaretin benzer mal ve hizmetler için kullanılması,

.Benzer işaretin benzer mal veya hizmetler için kullanılması,

 

Mutlak ve nispi red sebeplerinde, tescilli bir marka ile karıştırılma ihtimali bulunan bir işaretin veya aynı veya benzer malların tescilinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Her nasılsa marka tescil edilmişse, ilk tescil yaptıran markanın terkini davası açarak tescili iptal ettirebilir.

Karıştırılma ihtimali, marka hakkına tecavüz olduğu gibi aynı zamanda tescile engel bir durumdur. TTK’da bahsedilen karıştırma için alınacak kriter o malın tüketici grubunun işin detayına girmeden yaptığı değerlendirme sonucu yanılgıya düşmeleri veya düşürülmeleridir. Mark KHK. İçin ise, o malı alan tüketici grubunun, malın bir başka işletmeye ait olduğunu bilse de, itibar ettiği işletme ile malını aldığı işletme arasında ekonomik bir bağlantı olduğunu düşünmesi karıştırılma ihtimali için yeterlidir. Tescilli bir markanın biçim veya anlam ile eşini yada ebat veya renk itibarıyla yada dikkatle bakılmadığı takdirde farkına varılmayacak kadar cüzi surette değiştirilmiş şeklini kullanan bu markayı aynen kullanmış sayılır.

Karıştırılma ihtimalinin kriterleri:

.Aynı veya benzer işaret,

.Aynı veya benzer mal veya hizmet,

-Tanınmış markaların aynısının veya benzerinin başka mal ve hizmetler için kullanılması,

 

Tanınmış markadan söz edebilmek için bu marka altında dağıtımı yapılan malların objektif olarak üstün kalitede olması şart değildir.

-İşaretin mal ve ambalajı üzerine konulması,

 

-İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya stoklanması,

-Tescilli Markayı taşıyan malın ithali veya ihracı

-İşaretin iş evrakı ve reklamlarda kullanılması,

 

b) Marka sahibinin izni alınmadan markasının kullanılması,

c) Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek,

d) Markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak,

e) Marka sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları 3. kişilere devir etmek,

f) (a) ve (c) bentlerinde yazılı fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak,

g) Bir gerçek veya tüzel kişi kendisinde bulunan ve başkası adına tescilli bir markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini taşıyan ürünün veya ticaret alanına çıkarılan malın nereden alındığı veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak.

 

Markaların Korunması Hakkındaki KHK.61/A maddesi:

a) Marka hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar, marka koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıranlar, kendisini haksız olarak marka başvurusu veya marka hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde, marka korunmasına ilişkin mevzuatın devir ve intikal, rehin ve haciz ile ilgili maddelerinde yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir marka hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya marka hakkının hükümsüzlüğü veya marka korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında; kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticari evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir marka hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyan veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına,

Yukarıda yazılı suçlar hizmetlerini yaptıkları sırada bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi ünvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de cezalandırılır.

Fiile iştirak edenler hakkında TCK. 64, 65, 66 ve 67. maddeleri hükümleri uygulanır. Bu maddede sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikayete bağlıdır.

 

Marka Hakkı Sahibinin Talepleri:

 

Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, bulunabileceği talepler:

a) Marka hakkının tecavüz fiillerinin durdurulması,

b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini,

c) Marka hakkına tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç araç, cihaz makine gibi vasıtalara el koyulması talebi,

d) (c) bendi uyarınca el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınması,(bu durumda söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür, eğer değer kabul edilen tazminatı aşarsa, marka sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.)

e) Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi,

f) Marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması,

g) Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü ve uygun olmayan bir şekilde kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa marka sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir.

I) Markaya tecavüz oluşturan mallara, malın ithal veya ihracı sırasında gümrük idarelerince ihtiyati tedbir olarak el konulmasını talep edebilir. Açılacak tazminat davalarında Ticaret Mahkemelerince, taklitçiler aleyhinde maddi ve manevi tazminata hükmedilmektedir. Ayrıca marka sahibi taklitçiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunarak taklit ürünlerin bulundukları yerlerden toplatılmasını ve taklitçiler hakkında kamu davasını açılmasını talep edebilir.

 

Marka sahibi davacı, markaya tecavüz davalarında, markasının tescil edilmiş olduğunun varlığını ispatlaması yeterlidir. Ancak markanın tescil edilmemiş olması durumunda markanın tanınmış, maruf, meşhur olduğunun ispat edilmesi halinde genel hükümlere göre haksız rekabet yoluyla da korunması mümkündür.

 

Tescilli marka sahibi Markaların Korunması Hakkında KHK.’da öngörülen yollardan markasını korumak amacıyla yararlanabileceği gibi, markasının sahip olduğu tanınmışlık, meşhurluk ve marufluk nedenleriyle genel hükümlere dayanarak haksız rekabet hükümlerinden de faydalanabilir. Markanın tescili sadece bazı durumlar için düşünülen yükseltilmiş bir koruma yoludur. Buna rağmen Marka sahibi , genel hükümlere göre koruma hakkına sahip olmaya devam eder.

Bir ülkenin, kendi vatandaşlarına diğer ülkede belirli konularda hak tanıması halinde buna karşılık olmak üzere, anılan diğer ülkenin vatandaşlarına benzer hakları tanıması veya ulusal muamele ilkesini uygulaması karşılıklılık ilkesi olarak tanımlanır.

Bu ilke hukuken veya fiilen (de facto) uygulanabilir. Karşılıklılık iki ülke arasındaki ikili anlaşma ile hukuken sağlanabileceği gibi, bir hukuki metin olmamakla birlikte fiili uygulama ile de tesis edilmiş olabilir.

 

Hukuk Davalarında Yetkili Mahkeme:

Marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.

Davacının Türkiye’de ikamet etmemesi üzerine, yetkili mahkeme, sicilde kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmiş ise, Enstitünün merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.

Üçüncü kişiler tarafından marka başvurusu veya marka sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Marka başvurusu veya marka sahibinin Türkiye’de ikamet etmemesi halinde, yetkili mahkeme, sicilde kayıtlı vekilin iş yerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmişse, Enstitünün merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.

Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.

Tazminat:

Marka sahibinin izni olmaksızın, marka taklit edilerek üretilen ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulunduran kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

Taklit markayı herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi, marka sahibinin markanın varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

 

Yoksun Kalınan Kazanç:

 

Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.

Zarar gören marka sahibi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında seçimine bağlı olarak değerlendirebileceği usuller:

a) Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre,

b) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre,

c) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre,

Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.

Marka üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse, mahkeme ürünün satışında markanın ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine karar verilir.

Markanın İtibarı:

 

Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir.

Zamanaşımı:

Marka hakkına tecavüzden doğan özel hukuka ilişkin taleplerde, zamanaşımı süresi için, Borçlar Kanunun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır.

Hükmün İlanı:

 

Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep emek hakkına sahiptir.

İlamın şekli ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.

Lisans Alanın Dava Açması ve Şartları:

Aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça, inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından marka sahibinin marka hakkına tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibinin açabileceği davaları kendi adına açabilir. İnhisari olmayan lisans sahibi olanların, dava açma hakları yoktur.

Marka hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını marka sahibinden isteyebilir. Marka sahibinin belirtilen talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren 3 ay içinde gerekli davayı açmazsa, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına dava açabilir. Dava açan lisans alanın, dava açtığını marka sahibine bildirmesi gerekir.

Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.

İhtiyati Tedbir Talebi:

Markaların korunması hakkında KHK. İle öngörülen türde davayı açan veya açacak olan kişiler, dava konusu markanın kendi marka haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde Türkiye’de kullanılmakta olduğunu veya kullanılması için ciddi ve etkin çalışma yapıldığını ispat etmek şartıyla, davanın etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.

İhtiyati tedbir talebi, dava açılmadan önce veya dava ile birlikte veya daha sonra yapılabilir. İhtiyati tedbir talebi, davadan ayrı olarak incelenir.

İhtiyati Tedbirlerin Kapsaması Gereken Tedbirler:

a) Marka hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen şeylere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi olanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanması,

b) Davacının marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması,

c) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi,

 

 
Her hakkı saklıdır. Abchukuk ©2002- 2003