ÇEŞİTLİ KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN
Kanun No. 4748
|
|
Kabul Tarihi : 26.3.2002
|
MADDE 1. – 10.6.1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi
Kanununun 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Kaymakamlığa sadece mülkî idare
amirliği hizmetleri sınıfından olanlar vekâlet edebilir.
MADDE 2. – A) 15.7.1950 tarihli ve 5680 sayılı Basın
Kanununun Ek 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün,
millî güvenliğin, kamu düzeninin ve
genel ahlâkın korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ile Atatürk Aleyhine
İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ve Anayasanın 174 üncü maddesi kapsamında yer
alan inkılâp kanunları aleyhine işlenen suçlar için, tedbir yoluyla soruşturma
safhasında Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine sulh ceza hakimince,
kovuşturma safhasında görevli mahkemece her türlü basılmış eserin dağıtımının
önlenmesine veya toplatılmasına karar verilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde bu eserlerin dağıtımının önlenmesine veya toplatılmasına, doğrudan
doğruya Cumhuriyet savcılığınca yazılı olarak karar verilebilir. Bu halde
Cumhuriyet savcısı kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili sulh ceza
hâkiminin onayına sunar. Sulh ceza hâkimi kırksekiz saat içinde kararını
açıklar; aksi halde Cumhuriyet savcılığının kararı kendiliğinden hükümsüz
sayılır.
Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin temel ilkeleri ve millî güvenlik aleyhinde
işlenmiş bir suçtan mahkûmiyet halinde, faillerden bir veya birkaçına ait
olmaları şartıyla suçu ihtiva eden mevkute veya mevkute sayılmayan basılmış
eserlerin basımında kullanılan makineler ile diğer basım aletlerinin
müsaderesine de karar verilir.
B) Basın Kanununun Ek 2 nci
maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Basın yoluyla işlenen ve Ek 1
inci maddede yazılı suçlardan mahkûmiyet hallerinde, suç teşkil eden yazının
yayımlandığı mevkutenin bir günden onbeş güne kadar kapatılmasına da mahkemece
karar verilebilir.
Birinci fıkraya göre
kapatılmasına karar verilen mevkutenin yayınına kapatılma süresinde devam
edenler veya o mevkutenin açıkça devamı niteliğini taşıyan yeni mevkute çıkaranlar
bir aydan üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
MADDE 3. – 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 13 üncü maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İşkence ya da zalimane, gayri
insanî veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı
sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
MADDE 4. – A) 22.4.1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasî
Partiler Kanununun 101 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b)
bentlerinde sayılan hallerde temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin
ağırlığına göre ilgili siyasî partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımı
miktarının yarısından az olmamak kaydıyla, bu yardımdan kısmen veya tamamen
yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine
karar verebilir.
B) Siyasî Partiler Kanununun 102
nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde; ikinci fıkrasında
geçen “Cumhuriyet Başsavcılığı” ibareleri, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı”
olarak değiştirilmiştir.
Siyasî partilerin
faaliyetlerinin izlenmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istediği
bilgi ve belgeleri bildirilen süre içinde vermeyen siyasî partiye Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci bir yazı tebliğ olunur. Bu yazıda,
bildirilen süre içinde cevap verilmediği ve istek yerine getirilmediği takdirde
o siyasî partinin kapatılması ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen
yoksun bırakılması için dava açılabileceği de belirtilir. Bu tebliğde
bildirilecek süre içinde yine istek yerine getirilmez veya cevap verilmezse
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasî partinin kapatılması ya da Devlet
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesinde
re’sen dava açabilir.
Siyasî parti, tebliğ tarihinden
itibaren otuz gün içinde istem yazısında belirtilen hususu yerine getirmediği
takdirde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinde o siyasî
partinin kapatılması ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun
bırakılması için dava açar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen
iddianamenin tebliğinden itibaren otuz gün içinde ilgili siyasî parti
tarafından söz konusu parti organı, merci veya kurulun işten el çektirilmesi ve
parti üyesi veya üyelerin partiden kesin olarak çıkarılmaları halinde, o partinin
kapatılması ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması
için açılan dava düşer. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesi, dosya üzerinde
inceleme yaparak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve siyasî parti
temsilcilerinin sözlü açıklamalarını, gerekli gördüğü hallerde diğer ilgilileri
ve konu üzerinde bilgisi olanları da dinlemek suretiyle açılmış bulunan davayı
karara bağlar.
C) Siyasî Partiler Kanununun 103
üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Bir siyasî parti, bu nitelikteki
fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o
partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim
organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup
yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan
doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz
konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
MADDE 5. – A) 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler
Kanununun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 4. – Fiil ehliyetine sahip
ve onsekiz yaşını doldurmuş olan herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma
hakkına sahiptir.
Ancak;
1. Türk Silâhlı Kuvvetleri ile
genel ve özel kolluk kuvvetleri mensupları ve özel kanunlarında dernek
kuramayacakları belirtilen memur statüsündeki kamu hizmeti görevlileri,
2. Affa uğramış olsalar bile;
a) Türk Ceza Kanununun İkinci
Kitabının birinci babında yazılı suçlardan biriyle mahkûm olanlar,
b) Basit ve nitelikli zimmet,
irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma,
dolanlı iflâs gibi yüz kızartıcı suçlar, istimal ve istihlâk kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları ve resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma suçlarından biriyle mahkûm olanlar,
c) Türk Ceza Kanununun 316, 317
ve 318 inci maddelerinde yazılı suçlardan biriyle mahkûm olanlar,
Sürekli olarak,
3. a) Türk Ceza Kanununun 312
nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı suçtan mahkûm olanlar hükmün
kesinleştiği,
b) Kurulması yasaklanmış
dernekleri kuranlar ve yönetenler ile dernekler için yasaklanmış faaliyetlerde
bulunmaları sebebiyle mahkemece kapatılmasına karar verilen derneklerin
yöneticileri kapatma kararının kesinleştiği,
Tarihten itibaren beş yıl süre
ile,
Dernek kuramazlar.
B) Dernekler Kanununun 5 inci
maddesinin (6) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
6. Türkiye Cumhuriyeti ülkesi
üzerinde ırk, din, mezhep, kültür veya dil farklılığı veya bunlara dayanarak
azınlık yaratmak ya da herhangi bir bölgenin veya ırkın veya sınıfın veya belli
bir din veya mezhepten olanların diğerlerine hâkim veya diğerlerinden imtiyazlı
olmasını sağlamak,
C) Dernekler Kanununun 6 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bazı ad ve işaretleri kullanma
yasağı
Madde 6. – Derneklerin, mevcut
veya kapatılmış bir siyasî partinin, bir sendikanın veya üst kuruluşun, bu
Kanun hükümlerine göre mahkemece kapatılmasına karar verilen bir dernek veya
üst kuruluşun adını, amblemini, rumuzunu, rozetini ve benzeri işaretleri ya da
daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve
flamaları kullanmaları yasaktır.
Dernekler, resmî işlemlerinde
Türkçe kullanırlar.
D) Dernekler Kanununun 34 üncü
maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Federasyonlar, kuruluş amaçları
aynı olan en az beş derneğin; konfederasyonlar, kuruluş amaçları aynı olan en
az üç federasyonun, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya
gelmeleri suretiyle kurulur.
Federasyon ve konfederasyonlara
ilişkin diğer hususlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
Federasyonların üye sayısının beşten
ve konfederasyonların üye sayısının üçten aşağı düştüğü ve bu durum üç ay
içinde giderilmediği takdirde haklarında 51 inci maddede yazılı kendiliğinden
dağılma hükümleri uygulanır.
E) Dernekler Kanununun 38 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 38. – Yükseköğretim
kurumlarında kayıtlı öğrenciler, ancak eğitim, öğretim, çalışma, moral,
beslenme, dinlenme ihtiyaçlarının karşılanması, beden ve ruh sağlığının
geliştirilmesi ve öğrencilerin bu konularda kurum idaresi veya diğer kuruluşlar
nezdinde temsil edilmesi amaçlarıyla öğrenci derneği kurabilirler.
F) Dernekler Kanununun 43 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 43. – Dernekler, en az
yedi gün önceden merkezlerinin bulunduğu ve faaliyetin düzenleneceği illerin
valiliklerine bildirimde bulunmak şartıyla yabancı ülkelerdeki dernek veya
kuruluşların üyelerini Türkiye’ye davet edebilir ya da yabancı dernek veya
kuruluşların davetlerine uyarak üyelerini veya dernek üyesi olma hakkına sahip
üçüncü kişileri yurt dışına gönderebilirler. Bildirimde, davetin amacı, tarihi,
yeri, ilgili dernek veya kuruluşun adı ve adresi ile katılacak üyelere veya
temsilcilere ait bilgiler bulunur.
MADDE 6.- A) 6.10.1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Madde 9.- Bu Kanuna göre yapılacak toplantılar, fiil ehliyetine sahip
ve onsekiz yaşını doldurmuş, en az yedi kişiden oluşan bir düzenleme kurulu
tarafından düzenlenir. Bu kurul, kendi aralarından birini başkan seçer. Diplomatik
dokunulmazlıkları bulunan kişiler, düzenleme kurulu başkan veya üyesi
olamazlar.
Tüzel kişilerin toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenlemeleri, yetkili organlarının kararına bağlıdır.
B) Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanununun 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 17.- Bölge valisi, vali
veya kaymakam, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel
sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
amacıyla belirli bir toplantıyı yasaklayabilir veya iki ayı aşmamak üzere
erteleyebilir.
C) Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bölge valisi, millî güvenlik,
kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla bölgeye dahil illerin
birinde veya birkaçında ya da bir ilin bir veya birkaç ilçesinde bütün
toplantıları üç ayı geçmemek üzere erteleyebilir.
MADDE 7.- Aşağıdaki kanun hükümleri yürürlükten
kaldırılmıştır:
A) Basın Kanununun 16 ncı
maddesinin beşinci fıkrası,
B) 10.3.1983 tarihli ve 2803
sayılı Jandarma Teşkilât,
Görev ve Yetkileri
Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi,
C) 16.6.1983 tarihli ve 2845
sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanunun 16 ncı maddesinin son fıkrası,
D) Dernekler Kanununun 7, 11 ve 12 nci maddeleri,
E) Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanununun 21 inci maddesi.
MADDE 8. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 9. – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.