En iyi hukuk rehberi

Borsa | Hukuk Programları | Makaleler | Gerekli Adresler | Yararlı Linkler | Güncel Hukuk



ADLİ TIP SÖZLÜĞÜ

--- A ---

a.,A. arter (atardamar) kısaltılmış şekil, arteria.
ABDOMEN: karın, batın
ABDOMİNAL: karına ait, karın içi
ABONDAN: bol, fazla miktarda
ABORTUS: düşük, çocuk düşürme
ABSANS: kısa süreli şuur kaybı
ABSE: çevre dokulardan kese tarzında doku ile sinirli içerisi cerahat ile dolu oluşum
ABSORBSİYON: emilme, örn.sindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonu
ABULİ: iradesizlik, irade yitimi
ADRENALİN: böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormon
AFAKİ: gözde, lensin olmaması
AFAZİ: beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı
AFRODİZYAK: cinsel arzuyu artırıcı maddeler ve bu tür ilaçlara verilen isim
AGONİ: can çekişme
AJİTASYON: huzursuzluk, tedirginlik, iç çalkantısı.
AJİTE: heyecanlı, terirginlik, huzursuzluk
AKONDROPLAZİ: tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cücelik tipi. (Gövde normal büyüklükte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür.)
AKUT: had, hızlı gelişen, şiddetli
ALVEOL: kese, kese şeklinde oluşum, diş yuvası
AMFİZEM: bkz.emfizem
AMNEZİ: unutkanlık
AMNİOS (AMNİON) ZARI: rahimdeki bebeği kuşatan ince zar
AMPUTASYON: kesme, kesilme (kol ve bacak kaybı için)
AMPUTE: kesilmiş
ANASTOMOZ: ağızlaşma, ağızlaştırma, normal olarak ayrı olan organik iki aralık veya organ arasında cerrahi bir pasaj veya patolojik geçit oluşumu
ANATOMİ: canlı varlıkların yapı ve şeklini inceleyen bilim dalı
ANAZARKA: yaygın ödem
ANTERİOR: öndeki, önde bulunan, öncel
ANEVRİZMA: atardamar veya kalpte meydana gelen yerel genişleme poş.
ANFİZEM: bkz. emfizem
ANKİLOZ: eklem kaynazması, yapışıklık
ANOKSİ: oksijen eksikliği
ANOREXİA NEVROSA: psikolojik nedenlere bağlı iştahsızlık
ANTRAKOZ: akciğerlerin kömür tozu hastalığı
ANULAR, ANNULER: halka biçiminde
ANÜRİ: idrar çıkaramama
ANUS: makat
AORT, AORTA: kalpten çıkan en büyük atardamar
APEKS: uç
APOFİZ: kemik çıkıntısı, tümsek
APOPLEKSİ: beyin kanaması.
ARAKNOİD: pia mater ile dura mater arasındaki ağsı kısım, örümceksi ağ
ARAKNOİDAL: örümceksi ağa ait
ARAZ: belirtiler
AROUS: kavis, köprü, yay
ARTER, ARTERİA: atardamar
ASEPTİK: mikropsuz
ASFİKSİ: havasızlık, canlının havasız kalması
ASİT, ASSİT: karında sıvı toplanması, ascites
ATEROSKLEROZ: damar sertliği
ATRİUM: kulakçık
ATROFİE: önceden normal olan bir organın veya dokunun
sonradan küçülmesi.
ATTEKE: etkilenmiş, etkisinde kalmış, zarar görmüş
AZA: üye, organ, organlar


--- B ---

BAĞIŞIKLIK: belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direnci
BAKTERİ: Tek hücreli mikroorganizma
BASİS: taban, temel
BATIN: gövdenin, göğüs ve pelvis bölgeleri arasındaki kısmı, karın
BELL PARALİZİ: yüz siniri felci
BENİGN: uysal, iyi huylu, selim
BIZIR: klitoris
BİFİD: iki bölüme ayrılmış durumda olan, çatallı, yarık
BİLİRUBİN: safra boyası.
BİOPSİ: doku örneği alınması, alınmış doku örneği
BOTULİSMUS: basillus botulismus toksinleri ile meydana gelen zehirlenme
BRONCHUS: bkz. bronş
BRONŞ: akciğer hava borucuğu
BRONŞİYAL: akciğer hava borusuna ait
BRONŞİYOL: bronş dalları, küçük çaplı hava borucukları.
BÜL: çapı 1 cm.den büyük içi sıvı dolu deri keseceiği


--- C ---

CAPUT: baş lokma
CAECUM: kör bağırsak
CALCANEUS: topuk, topuk kemiği
CAROTİS: şahdamarı
CARUNCULA: küçük et kabarcığı
CERRAHİ: tıbbın en eski dallarından biridir. İlaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır
CLAVICULA: köprücük kemiği
CLITORIS: bızır klitoris
COCCYGYX: kuyruksokumu kemikleri
COLON: kalın bağırsak
COLUMNA VERTEBRALIS: bel kemiği, omurga
COMMOTIO CEREBRİ: beyin sarsıntısı
CONTRE COUP, CONTUSION: bere, ezik, berelenme
CONTUSİO CEREBRİ: beyin zedelenmesi
CORPUS CALLOSUM: beyin büyük bileşiğine şeklini veren nasırsı cisim
CRANIUM: kafatası kranyum
ÇABUK ÖLÜM: sağlıklı bir kişinin hastalanması ve bir kaç saat-gün içersinde ölmesi
ÇÜRÜME HARİTASI: çürümeye başlayan cesette damarların vücut yüzeyinden görülmesi.
ÇEHRE: baş bölgesinde alın, gözler, burun, ağız, yanak ve çenenin oluşturduğu ön kısım, yüz


--- D ---

DALTONİZM: renk körlüğü
DARP: vurma, vuruş, vurum
DECOLLEMENT: ayrılma, ayrışma
DEFANS: korunma,savunma
DEFEKT: kusur, boşluk, doku kaybı
DEFLURASYON: kızlık bozma
DEFORMASYON: şekil bozukluğu
DEFORME: şekli bozulmuş
DEFORMİTE: şekil bozukluğu
DEHİLTRASYON, DEHİTRASYON: vücuttan sıvı kaybı.
DEJENERASYON: hücre ve dokulardan meydana gelen düzelebilir bozukluklar.
DEJENERATİF: zarar verici, bozucu etkisi olan
DEKOLMAN: ayrılma, ayrışma
DEMANS: bunama
DEMENTİA SENİLİS: yaşlılık bunaması
DENTİKÜLE: diş, diş, küçük dişli
DENTİSYON: diş çürümesi
DERMİS: derinin epitel altındaki bölümü.
DERZ: testere ağzı gibi eklemleşme
DESİDUA: rahim zarının yumurtanın gelişmesi için uygun şekil alması
DİABET: şeker hastalığı
DİABETES MELLUTUS: şeker hastalığı
DİAPETEZ KANAMASI: damar çeperi yırtılmaksızın çevreye kan sızması
DİSPNE: solunum güçlüğü
DİSTAL: merkezden uzan, orta çizgiden uzak
DİSTENDİRE: gergin gerginleştirilmiş
DİARE: ishal,sürgün
DORSAL: sırt yönünde, sırta ait
DURAMATER: beynin en dış zarı.


--- E ---

EEG beynin elektrik akımlarını ölçen sistem
EGÜ: asut, had
EKG: kalbin elektrik akımlarının ve çalışmasını inceleyen sistem.
EKİMOZ: kanamaya bağlı büyük lekeler, çürük,
EKİMOZ MASKESİ: yüz derisinde çok sayıda ekimoz bulunması.
EKOGRAFİ: yazılan kelimelerin opsiyonel olarak
tekrarlanması, kişinin yazdığını anlayamaması, ses
dalgalarının yansıması prensibine dayanan inceleme
EKSİZYON: kesi, kesip çıkarma
EKSPLORASYON: inceleme, gözleme,
EKSTANSİYON: gerilme, germe, yayma, uzatma, uzama
EKSTERİYOR: dıştaki dışta bulunan
EKSTRADURAL: duramater dışında
EKSTRARENAL: böbrek dışında
EKSTRAKRANİAL: kafatası dışında
EKSTREMİTE: kollar, bacaklar
EKSÜDASYON: kan elemanların çeperden süzülerek dokuya çıkması
EMBOLİZİM: bir cismin kan akımıyla sürüklenerek damarları tıkaması
EMBOLUS: kan akımı ile sürüklenen cisim
EMBRYO: yumurtanın döllenmesiyle 3 aylık olana kadar verilen ad
EMFİZEM: akciğer alveollerinin aşırı genişlemesi
EMPİEM: vücut boşluklarına irin birikmesi
ENFÜZYON: alkollü ekstre, bir maddenin damar yolu ile vücuda verilmesi.
ENGRENE: ufalama, ufalanmış
EPİGLOT: grtlak kapağı
ENSEFALOMALASİ: yerel beyin erimesi
ENSEFALOPATİ: beyin hastalıkları.
ENTERİT: bağırsak iltihabi
ENÜKLEASYON: kapsüllü tümörün çıkarılması, gözün
ameliyatla çıkarılması.
EPİDERMİS: derinin en üst tabakası
EPİLEPSİ: sara hastalığı
EPİSTAKSİS: burun kanaması
ERİTEM: deride görülen yerel kırmızılık
EREZYON: deri ve mukozada yüzeyel doku kaybı, aşınma
ESANSİYEL HİPERTANSİYON: nedeni bilinmeyen kalıtsal hipertansiyon
ETRANGLE: sıkışmış boğulmuş
ERİLME ŞOKU: çok ezikli travmalar sonrasında ve yıkıntı altında kalanlarda görülen şok


--- F ---

FALANKS: parmak kemiği
FALLUS: penis, erkek üreme organı
FARENKS, FARİNKS: yutak
FASİYAL: yüze ait yüzle ilgili
FEÇES: dışkı, mekonyum
FEMUR: uyluk
FETÜS: rahimde gelişen bebeğin 3 aylıktan doğuma kadar geçen süredeki tanımı.
FEVHA: delik, ağız
FİLİFORM: ipliksi
FİSSÜR: çatlak
FİSTÜL: absenin kendini aştığı drenaj kanalı.
FONKSİYON: görev, vazife
FONKSİYONEL: yapılan işle ilgili, görevle ilgili.
FORAMEN: delik, kanal ağzı, boşluk
FORMALİN,FORMOL: doku parçalarının tespitinde kullanılan kimyasal madde.
FOSSA: çukur
FOSSACRANİİ: kafa çukuru
FOSSA İLİACA: kalça çukuru
FÖTÜS: bkz. fetüs
FRANJE: saçaklı
FTİZİS BULBİ: göz köresinde haricen küçülme ile meydana gelen göz hastalığı
FUSİFORM, FUZİFORM: iğ şekilde


--- G ---

GANGREN: bir organın büyük bir bölümünün nekrozlaşması
GASTRO-ENTERİT: mide bağırsak iltihabı
GEBELİK MASKESİ: gebelik sırasında yüzde görülen çil artması
GİRUS: kıvrım
GLİOSİS: beyinde bağ dokusu artışı
GLOMERULONEFRİT: böbrek iltihabı
GRAFİ: yazı
GRAFOLOJİ: yazı, imza vb. belgeleri inceleyen bilim dalı
GRANULASYON DOKUSU: onarım dokusu
GRANULOM: kitle yapan kronik iltihap.


--- H ---

HAVSALA: leğen kemiği, pelvis
HEMARTROZ: eklem boşluğu içersinde kan birikmesi
HEMATOM: doku aralıklarında kitle yapan kanama, kan kitlesi
HEMATÜRİ: kan işeme
HEMİTORAKS: göğüs boşluğunun yarısı
HEMOLİZ: kanın erimesi, bozulması
HEMOPNÖMOTORAKS: göğüs boşluğuna kan ve hava birikmesi, toplanması.
HEMOPTİZİ: akciğerden kan gelmesi.
HEMORAJİ: kanama.
HEMOSİDERİN: alyuvarların parçalanmasıyla meydana gelen sarı kahverengi pigment
HEMOTORAKS: plevra boşluğuna kan birikmesi.
HİDROAERİK DÜZEY: su hava düzeyi (göğüs boşluğu ve akciğer hastalıklarında)
HİDROSTATİK: sıvıların denge durumu ile ilgili olaylar
HİMEN: kızlık zarı, hymen
HİPERTANSİYON: kan basıncı yükselmesi
HİPERTONİ: tolusun artması
HİPEKONDRİ: merak hastalığı, evhamlılık
HİPOKSİDOS: oksijen azlığı, oksijensizlik.
HİPOTANSİYON: tansiyon düşüklüğü
HİPOTONİ: tonus azalması, gevşeklik
HYMEN: kızlık zarı


--- İ ---

İCTERUS: sarılık, ikter
İKTER: sarılık
İLEUM: ince bağırsağın bir bölümü
İMEUS: bağırsak tıkanması
İNAKTİVİTE: hareketsizlik
İNCİSİO, İNCİSİON: kesik, insizyon
İNFANTİSİD: çocuk öldürme
İNFARKT: dolaşım bozulmasına bağlı nekroz, iskemik nekroz
İNFERİOR: aşağıda, aşağıki
İNGUİNAL: kasık bölgesine ait
İLHİBİSYON: vücut yüzeylerindeki sinir uçlarının fiziksel veya kimyasal uyaranlardan
etkilenmesi ve bu uyaranla solunum ve dolaşım durması.
İNSİZYON: kesme, kesik, bistüri ile kesi yapma.
İNTERİOR: iç, dahili, internal
İNVAZYON: kanserin kendi çevresinde yayılması.
İNVOLÜSYON: fizyolojik antrofi
İRRİTASYON: tahriş, irkiltme
İRREVERSİBL: düzelemeyen
İSKEMİ: yerel kanlanma eksikliği
İŞTİGAL: uğraşı, meşguliyet, iş


--- J ---

JARGON: kelimeleri yerinde kullanamama ile karekterize anlamsız ve anlaşılmaz konuşma
JEJUNUM: oniki parmak barsağından (duodenum) sonra gelen ince barsak bölümü
JİNEKOLOJİ: kadın hastalıkları ile ilgili tıp dalı
JİNEKOMASTİ: erkeklerde memelerin büyümesi.
JUVENİL: çocukluk çağına ait


--- K ---

KAL: erime, eritme çıkarma
KALLUS: nasır, sert tabaka, kemik dokularını iyileştiren doku
KAPİLLER: kılcal, ince
KARDİAK: kalbe ait kalple ilgili
KARSİNOM: bir kanser türü.
KAŞEKSİ: aşırı zayıflık
KAVERN: verem hastalığında akciğerde meydana gelen boşluk, mağara
KELEOİD: deride bağ dokusu artışı kitlesi
KLİTORİS: bızır
KOAGÜLASYON: pıhtılaşma
KOAGULÜM: pıhtı
KOİT, KOİTUS: cinsel birleşme olgusu
KOLLİKUASYON: erime
KOLON: kalın bağırsak orta bölümü
KOLON VERTEBRAL: bel kemiği, omurga
KOMMOSYO SEREBRİ: beyin sarsıntısı
KOMPRESYON: sıkıştırma, bası
KONJENİTAL: doğumda bulunan, doğumsal
KONJONKTİVA-KONJUNKTİVA: göz kapakları ile göz üzerindeki zar
KONTURKU: geri tepme
KONFÜZYON: ezik, bere, zedelenme.
KONVÜLKSİYON: çırpınma
KOROLER: taçsı, taç yaprağına ait
KORPUS: gövde
KOSTA: kaburga kemiği, kot
KOT: kaburga kemiği, kosta
KRANİOGRAFİ: kafatası röntgeni
KRANİOPLASTİ: kafatası ameliyatları
KRANİOTOMİ: kafada delik açma operasyonu, ölü bebeğin rahimden çıkarılabilmesini sağlayan işlem.
KRANYUM: kafatası
KREPİTASYON: çıtırtı, çıtırdama
KRONİK: süregen, uzun süreli, sinsi
KRURİS: uyluğa ait, uylukla ilgili
KRUT: yara kabuğu


--- L ---

LACERATİO, LACERATİON: yırtak, lascrasyon
LAMİNA: ince levha, safila
LANUGO: bebeklerin vücudundaki ince kıllar, ayva tüyü
LAPAROTOMİ: karın açılması operasyonu
LARENKS, LARİNKS: gırtlak
LASERASYON: yırtık, yırtılma
LATERAL: yan, yanda bulunan
LEZYON: defekt, harabiyet, hasta bölge
LİNEER: çizgisel
LİVATA: ters ilişki, erkekler arasındaki ilişki
LOJ: loca, odacık, bölge
LOKAL: yerel, bölgesel
LÜKSASYON: çıkık


--- M ---

M.;MUSCULUS: (kas dokusu)'nun kısaltılmış şekli
MAFSAL: oynak yeri, eklem
MAĞDUR: Haksız bir fiil veya tutumdan zarara uğrayan kimse
MAĞDURİYET: haksızlığa uğramış kimsenin hali, haksızlığa uğraması
MAHDUT: sınırlı yaygın olmayan
MAKROSKOPİK: gözle görülebilen, dış suçtan hakkında dava açılan kimse
MEDİAL: ortada bulunan, orta tunica media ile ilgili, buna ait
MEDİAN: orta, ortada bulunan
MEFLUÇ: kötürüm, inmeli felçli
MEKONYUM: dışkı, feçes
MELENA: dışkıyla kan gelmesi
MENSTRÜASYON: adet kanaması
MESANE: idrar kesesi
METASTAZ: bir kanserdeki hücrelerin vücudun başka bölgelerine yayılması
MİKROSKOPİK: mikroskopla görülebilen
MONOPAREZİ: tek taraflı parezi, bir üye veya yalnız bir kısmın parezi durumu
MONOPLEJİ: tek taraflı paralizi, bir tarafın veya bir grup kasın uğradığı paralizi durumu
MPS: "bir metreden parmak sayma" için uygulanan kısaltma
MUHAT: müküs
MUKOZA: iç zar, bazı organları içten kaplayan veya özel salgısı bulunan zar
MUSCULUS: kas dokusu
MUTAD, MU'TAD: herzamanki, her gün tekrarlanan, alışılagelmiş, olağan
MÜKÜS: sümüksü madde, muhat
MÜMAS: değğin, girişken, ilişkili


--- N ---

N. nervus (sinir) un kısaltılmış şekli
NABIZ: damar atımı, damar atması
NAFİZ: nüfuz eden, içeri giren/zedeleyen
NAZISI CİSİM: bkz. corpus callosum
NEDBE: yara izi, sikatris, eskar
NEFREKTOMİ: böbrek alınması, bir böbreğin total veya parsiyel olarak ablasyonu
NEKROPSİ: otopsi
NEKROTİZAN: nekroz yapan
NEKROZ: canlı bir organizmada hücre ve doku ölümü
NERVUS: sinir
NÖROLİZ: sinir dokusu bozulması,sinirsel maddenin harabolması,erimesi,
sinir çevresindeki bağların erimesi ile sinirin çıplak kalması
NUKLEUS: çekirdek


--- O ---

OBEZ: şişman
OBEZİTE: şişmanlık
OKLUZİF: tıkayıcı, obstrüktif
OLEKRANON: dirsek çıkıntısı
OPOSİT: karşısında, karı karşıya, zıt
ORGANİK: organlara ait, organlarla ilgili, bedensel, uzvi
ORGANİZASYON: bir defektin doldurulması ve bütünlüğün sağlanması
ORİFİCİUM: giriş, giriş deliği, ağız
ORYANTASYON: yön belirtimi, yön durumu, yön verme
OS: kemik
OSTEOMALİSİ: kemik yumuşaması
OSTEOPOROZ: kemik boşalımı, kemiksel doku seyrelmesi, kemik doku yapısında
normal boşluklar oluşması
OTOLİZ: kokuşma, dokuların bozulması
OTOPSİ: ölünün içorganlarının incelenmesi
OVER: yumurtalık (kadında)


--- Ö ---

ÖDEM: kan sıvısının (serumun) hücreler arasında toplanması
ÖLÜM
BİRDEN ÖLÜM: sağlıklı bir kişinin hiçbir neden yokken aniden ölmesi
SOMATİK ÖLÜM: dolaşım, solunum ve sinir sistemi fonksiyonlarının durmasıyla meydana gelen ölüm
ŞÜPHELİ ÖLÜM: herhangi bir yerde ölü bulunan kişilerin ölüm şekli
TABİİ ÖLÜM: yaşlılık veya önceden bilinen bir hastalık sonucu ölüm
ZORLAMALI ÖLÜM: kaza,intihar cinayet gibi olaylar sonucu meydana gelen ölüm


--- P ---

PALPASYON: elle muayene
PARALİZİ: genel felç
PARAMEDİKAL: tıpla ikinci derecede ilgili
PARASENTEZ: sıvı dolu boşluğa ponksiyon uygulaması
PARAZİ: hafif felç
PARŞÖMEN PLAĞI: su kaybı sonucu deride görülen yerel değişiklik
PATELLA: diz kapağı
PATOLOJİ: hastalıkları inceleyen bilim dalı
PENETRASYON: içine girme, işleme
PENETRE: nâfiz, içine girmiş, işlemiş
PENİS: erkek üreme organı
PERFORASYON: delinme
PERFORE: delinmiş
PERİ: etrafında, çevresinde, saran
PERFERİK: dışta, merkezden uzak, uç
PERİTONİT: karın zarı iltihabı
PERSİSTAN, PERSİSTE: düzelmeyen, direnen inatçı
PETEŞİ: çok küçük kanama, nokta kanama
PİGMENT: boya, renk veren madde
PİYELONEFRİT: böbrek iltihabı
PİYÜRİ: idrarla irin gelmesi
PLEJİ: felç
PLEKSUS: damar veya sinir yumağı
PLEVRA: akciğer ile göğüs kafesi arasındaki iki tabakalı zar
PLUMBİZM: kurşun zehirlenmesi
PNÖMOKONYOZ: akciğerlerin toz hastalığı
PNÖMONİ: akciğer iltihabı
PNÖMOTORAKS: plevra boşluğuna hava girmesi
POLİNÖROPATİ: yaygın sinir hastalığı
POSTERİOR: arda, arkada bulunan
POSTİNFEKSİYÖZ: bulaşıcı hastalık sonrasında
POST-MORTEM: ölüm sonrası
PRİMER: ilk, birincil, nedeni bilinmeyen
PROJEKSİYON: dağılma, yansıtma
PROKSİMAL: merkeze veya orta çizgiye yakın
PROKSİSMAL: aralıklı, kesik kesik
PROLİFERASYON: bir dokudaki hücrelerin çoğalması
PROTEİNÜRİ: idrarla protein çıkması
PSÖDO: yalancı
PSÖDOARTROZ: yalancı eklem
PSÖDOHİPERTROFİ: yalancı büyüme, bir organın büyümüş gibi görülmesi
PUBERTE: buluğ
PUPİLLA: göz bebeği
PURPURA: çapı 1 cm'den büyük kanama
PUTREFAKSİYON: kokuşma
PÜSTÜL: deride içi irin dolu kesecik
PYELONEFRİT: böbrek iltihabı


--- R ---

RADDİ: itiş, vuruş gibi etkilr
RADİKS: kök
RADYASYON: bir kaynaktan ışın yayılması
RADYOGRAFİ: röntgen, röntgen çekimi
RAFİ: yükselten, kaldıran, tahrik eden
REJENERASYON: ortadan kalkan hücrelerin yeniden üremesi
REPARASYON: onarım
RETİNOPATİ: gözün görüntü alan sinir uçlarının hastalığı
RETRO: geri, dışı, arkası
REVERSİBL: düzelebilen, düzelebilir
REZEKSİYON: bir organın bir bölümünün ameliyatla çıkarılması
REZOLÜSYON: emilme, gerileme
RÜPTÜR: yırtılma, yarılma, açılma


--- S ---

SADR, SADIR: göğüs
SAKRUM: sağrı kemiği, kuyruksokumu kemiği
SALAH: iyileşme
SARKOM: bir kanser türü
SCARPA ÜÇGENİ: uyluk ön bölümündeki üçgen biçiminde alan
SEKEL: hastalık izi, bin hastalığın veya travmanın klinik belirtilerinin kaybından sonra
kaybolmayan ve devam eden organik lezyon veya fonksiyonel bozukluk
SEKONDER: ikincil, bir hastalıktan sonra görülen
SEMİFLEKSİYON: yarı bükülme
SEMİ- LÜNER: yarım ay şeklinde
SEMPTOM: araz, belirti (hastalık hakkında)
SENDROM: bazı hastalık belirtilerinin biraraya gelmesine bağlı klinik tablo
SENİL: yaşlılıkla ilgili, yaşlılık sonucu
SENİL DEMANS: yaşlılık bunaması
SENİUM: yaşlılık
SEPTİK: mikroplu
SEPTUM: bölme
SERVİKS: boyun,SERVİKAL boyuna ait
SKATRİS: yara izi, nedbe, eskar
SİLLON: iz, yarık, ayrım izi
SİYANOZ: asfiksiye bağlı morarma
SKARPA: bkz. scarpa üçgeni
SPLENEKTOMİ: dalak çıkarılması (total veya kısmi ablasyon)
SPONTAN: kendiliğinden olan
STAZ: kan duraklaması
STOPAJ: yırtık örme, yırtık tamiri
SUBLÜKSASYON: tam olmayan veya parsiel çıkık
SULKUS, SULCUS: oluk


--- Ş ---

ŞİFA: iyileşme (hastalık hakkında)
ŞİZOFRENİ: spesifik bir ruh ve akıl hastalığı
ŞOK: kalbin pompaladığı kanın birden bire azalmasına bağlı tablo


--- T ---

TARAFEYN: iki taraf
TARDİT: vurma darbe
TATUAJ: kurşun giriş deliği çevresindeki yanık, is ve barut izleri
TELEM: iz, sillon
TENDON: kiriş, veter
TESTİS: yumurta (erkek)
TIBBÎ HÜVİYET: kişinin dıştan görünüşü ve fotografları ile belirlenen özellikleri
TOKSİK: zehirli, zehirleyici
TOKSİKOLOJİ: zehirleri ve zehirleyici maddeleri inceleyen bilim dalı
TONSİLLA: bademcik
TORAKOPLASTİ: göğüs boşluğu ameliyatı
TORAKS: göğüs boşluğu
TRAKEA: soluk borusu
TRANSPLANTASYON: hastalıklı organın sağlıklı benzeri ile değiştirilmesi
veya bir defektin doku ile kapatılması
TRASE: çizgi, iz yol
TRAVMA: sarsan, zedeleyen ve zarar veren fiziksel, kimyasal ve psikolojik etkiler
TROMBOZ: canlı organizmada kan elemanlarının kalp-damar içyüzüne kitle halinde yapışması


--- U ---

ULTRASOUND: insan kulağının duyamıyacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgaları. ultra-ses
UTERUS: rahim
UTERUS BİCORNİS: uterusun iki boynuzlu olması anlamında bir terim. uterusun üst kısmının çökük olması nedeniyle her iki uç kısımlarının belirgin hal alması sonucu ortaya çıkan görünüm
UVULA: küçük dil


--- Ü ---

ÜLSER: deri ve mukozada derin defekt
ÜREMİ: kanda üre artması
ÜROLOJİ: kadın ve erkeklerdeki idrar yolları ve üreme sistemleri
ile ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalı. Bevliye
ÜROGENİTAL: genital ve idrar yolları sistemi ile ilgili


--- V ---

V. vena (toplardamar)'ın kısaltılmış şekli
VACUOL: küçük boşluk
VAGİNA, VAJEN: kadın cinsel organı, döl yolu (kadında) hazne
VARİS: venaların yerel genişlemesi
VEN, VENA: kirli kanı kalbe taşıyan damarlar
VENTRAL: karına ait, karınsal
VENTRİOULUS: bkz. ventrikül
VENTRİKÜL: karıncık
VERTEBRA: omurga
VERTEKS: kafa uç kısmı, tepe kısmı
VEZİKÜL: deride meydana gelen ve içi sıvı dolu 1-2MM'den küçük kesecik
VERTİGO: genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu


--- Y ---

YABANCI CİSİMLER: Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan herhangi bir madde
YAĞ EMBOLİSİ: Büyük kemik kırıklarında görülebilen bir komplikasyon (kemik iliğindeki yağın bir kısmı açığa çıkar ve yağ damlaları kan dolaşımına karışıp damar tıkanmasına neden olur.)
YALANCI GEBELİK: tüm gebelik belirtilerinin olmasına rağmen, uterusun boş olması
YANIK ŞOKU: vücut sıvısı kaybı, ağrı ve toksik maddelerin etkisiyle yanıktan onra görülen şok


--- Z ---

ZAR: anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adı
ZEHİR (toxin): 50 g'dan az miktarı ölüme neden olan madde
ZEHİRLENME: bir zehrin vücutta emilmesiyle ortaya çıkan belirtileri
anlatan genel terim
ZEKA GERİLİĞİ: zihinsel gelişmenin yavaşlığı
ZOOFİLİ: hayvanlara karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğu
© Abchukuk'ta yer alan çalışmaların telif hakları saklıdır. Bu çalışmalardan faydalanan konuklarımız, çalışmaların telif hakkı konusunda tüm talepleri kabul ettiklerini beyan ve taahhüt ederler. Bu eserler izin alınmaksızın hiçbir suretle çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, ticari amaçlarla kullanılamaz. Bu sayfalardan okuyucu olarak veya her ne suretle olsun yararlanan tüm konuklarımız, bu sayfalarda yer alan tüm yükümlülük ve talepleri kabul ettiklerini ve bunlara aykırı davranışlarının hukuki ve cezai sorumluluklarını doğuracağını anladıklarını kabul ve taahhüt ederler.
Her hakkı saklıdır. Abchukuk ©2001-2007