ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME
Kabul Tarihi: 20 Kasım 1989
Yürürlük Tarihi: 2 Eylül 1990
ÇOCUK HAKLARINA DAİR
SOZLEŞME
1. KISIM
Madde 1: Bu sözleşme uyarınca
çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç,
onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.
Madde 2 1) Taraf Devletler, bu
Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkilileri altında bulunan her çocuğa,
kendilerinin ana-babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk,
cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken,
mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin
tanır ve taahhüt ederler.
2) Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, yasal varislerinin veya
ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya
inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tabi tutulmasına karşı etkili
biçimde korunması için gerekli tüm önlemi alırlar.
Madde 3:1) Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama
organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde,
çocuğun yararı temel düşüncedir.
2) Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da
kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde
tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu
amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemler alırlar.
3) Taraf Devletler, bu Sözleşmede tanınan hakların uygulanması
amacıyla gereken her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri alırlar. Ekonomik, sosyal
ve kültürel haklara ilişkin olarak, Taraf Devletler eldeki kaynaklarını
olabildiğince geniş tutarak, gerekirse uluslararası işbirliği çerçevesinde bu tür
önlemler alırlar.
Madde 4: Taraf
Devletler, bu Sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü
yasal, idari ve diğer önlemleri alırlar. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklara
ilişkin olarak, Taraf Devletler eldeki kaynakların olabildiğince geniş tutarak,
gerekirse uluslararası işbirliği çerçevesinde bu
tür önlemler alırlar.
Madde 5: Taraf Devletler, bu
Sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin
geliştirilmesi ile uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda
ana-babanın,yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal
varislerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına,
haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.
Madde 6:1) Taraf
Devletler, her Çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2) Taraf Devletler, Çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için
mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Madde 7: 1) Çocuk
doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir
isim hakkına, bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde
ana-babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.
2) Taraf Devletler, özellikle çocuğun tabiiyetsiz kalması söz
konusu olduğunda kendi ulusal hukuklarına ve ilgili uluslararası belgeler
çerçevesinde üstlendikleri yükümlülüklerine uygun olarak bu hakların işlerlik
kazanmasını taahhüt ederler.
Madde 8:1) Taraf Devletler,
yasanın tanıdığı şekliyle çocuğun kimliğini; tabiiyeti, ismi ve aile bağları
dahil,koruma hakkına saygı göstermeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde
bulunmamayı taahhüt ederler.
- Çocuğun kimliğinin unsurlarının bazılarından veya tümünden yasaya aykırı
olarak
- yoksun bırakılması halinde, Taraf Devletler çocuğun kimliğine süratle yeniden
kavuşturulması amacıyla gerekli yardım ve korumada bulunurlar.
Madde 9:1) Yetkili
makamlar uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak, ayrılığın
çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar vermedikçe, Taraf Devletler. çocuğun;
ana-babasından, onların rızası dışında ayrılmamasını güvence altına alırlar.
Ancak, ana-babası tarafından çocuğun kötü muameleye maruz bırakılması ya da ihmal
edilmesi durumlarında ya da ana-babanın birbirinden ayrı yaşaması nedeniyle çocuğun
ikametgahının belirlenmesi amacıyla karara varılması gerektiğinde, bu tür bir
ayrılık kararı verilebilir.
2) Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca girişilen her işlemde,
ilgili bütün taraflara işleme katılma ve görüşlerini bildirme olanağı tanınır.
3) Taraf Devletler,
ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun,kendi
yüksek yararına aykırı olmadıkça, ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde
kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler.
4) Böyle bir ayrılık, bir Taraf Devlet tarafından girişilen ve
çocuğun kendisinin ana veya her ikisinin birden tutuklanmasını, hapsini, sürgün.
Sınır dışı edilmesini veya ölümünü (ki buna devletin gözetimi altında iken
nedeni ne olursa olsun meydana gelen ölüm dahildir) tevlit eden herhangi benzer bir
işlem sonucu olmuşsa, bu Taraf Devlet, istek üze~ne
ve çocuğun esenliğine zarar vermemek koşulu ile; Ana-babaya, çocuğa veya uygun
olursa, ailenin bir başka üyesine,söz konusu aile bireyinin ya da bireylerinin
bulunduğu yer hakkında gereken bilgiyi verecektir.
Taraf Devletler, böyle bir istemin
başlı başına sunulmasının ilgili kişi veya kişiler bakımından aleyhe hiç bir
sonuç yaratmamasını ayrıca taahhüt ederler.
Madde 1O 1) 9
uncu Maddenin 1 inci fıkrası uyarınca Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun
olarak çocuk veya ana-babası tarafından, ailenin birleşmesi amaçlarıyla yapılan bir
Taraf Devlet ülkesine girme ya da onu terketme konusundaki her başvuru, Taraf
Devletlerce olumlu, insani ve ivedi bir tutumla ele alınacaktır. Taraf Devletler, bu
tür bir başvuru yapılmasının başvuru sahipleri
veya aile üyeleri aleyhine sonuçlar yaratmaması nı taahhüt ederler.
2) Ana-babası, ayrı devletlerde oturan bir çocuk olağanüstü
durumlar hariç, hem ana hem de babası ile düzenli biçimde kişisel ilişkiler kurma ve
doğrudan görüşme hakkına sahiptir. Bu nedenle ve 9 uncu maddenin 1 inci fıkrasına
göre Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun olarak, Taraf Devletler çocuğun ve
ana-babasının Taraf Devletlerin ülkeleri dahil herhangi bir ülkeyi terketmeye ve kendi
ülkelerine dönme hakkına saygı gösterirler. Herhangi
bir ülkeyi terketme hakkı, yalnızca yasada öngörüldüğü gibi ve ulusal
güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığı ve ahlak veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korumak amacı ile işbu Sözleşme ile tanınan öteki haklarla
bağdaştığı ölçüde kısıtlamalara konu olabilir.
Madde 11: 1) Taraf
Devletler, çocukların yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılıp geri
döndürülmemesi halleriyle mücadele için önlemler alırlar.
2) Bu amaçla Taraf Devletler iki ya da çok taraflı anlaşmalar
yapılmasını ya da mevcut anlaşmalara katılmayı teşvik ederler.
Madde 12: 1) Taraf
Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her
konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve
olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.
2) Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari
kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam
yoluyla dinlenilmesi fırsatı. ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak
çocuğa, özellikle sağlanacaktır.
Madde 13: 1) Çocuk,
düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırları ile
bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun
seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde
edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir.
2) Bu hakkın kullanılması yalnızca:
a) Başkasının haklarına ve itibarına saygı,
b) Milli güvenliğin, kamu düzeninin, kamu sağlığı ve ahlakın
korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla
yapılan sınırlamalara konu olabilir.
Madde 14:1) Taraf
Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı
gösterirler.
2) Taraf Devletler, ana-babanın ve gerekiyorsa yasal vasilerin;
çocuğun yeteneklerinin gelişmesiyle bağdaşır biçimde haklarının kullanılmasında
çocuğa yol gösterme konusundaki hak ve ödevlerine, saygı gösterirler.
3) Bir kimsenin dinini ve
inançlarını açıklama özgürlüğü kanunla öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla
yalnızca kamu güvenliği, düzeni, sağlık ya da ahlaki ya da başkalarının temel
hakları ve özgürlüklerini korumak gibi amaçlarla sınırlandırılabilir.
Madde 15:1) Taraf Devletler, çocuğun
dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul
ederler.
2) Bu hakların kullanılması, ancak yasayla zorunlu kılınan ve demokratik bir
toplumda gerekli olan ulusal güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni yararına olarak ya
da kamu sağlığı ve ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
amaçlarıyla yapılan sınırlamalardan
başkalarıyla kısıtlandırılamaz.
Madde 16: 1) Hiçbir çocuğun özel
yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale
yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldıramaz.
2) Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya
hakkı vardır.
Madde 17: Taraf Devletler, kitle iletişim
araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlaki
esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal
ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf
Devletler:
a) Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı
olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler;
b) Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası
kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı
amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler;
c) Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler;
d) Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup
çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;
e) 13 ve 18 inci maddelerde yeralan kurallar göz önünde tutularak çocuğun
esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun
yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler.
Madde 18:1) Taraf Devletler, çocuğun
yetiştirilmesinde ve geliştirilmesinin sağlanmasında ana-babanın birlikte sorumluluk
taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun
yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce ana-babaya ya da durum
gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kişiler her şeyden önce çocuğun yüksek
yararını göz önünde tutarak hareket ederler.
2) Bu sözleşmede belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliştirilmesi
için Taraf Devletler, çocuğun yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada
ana-baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile
görevli kuruluşların, faaliyetlerin ve hizmetlerin
gelişmesini sağlarlar.
3) Taraf Devletler, çalışan ana-babanın,
çocuk bakım hizmet ve tesislerinden, çocuklarının da bu hizmet ve tesislerden
yararlanma hakkını sağlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar.
Madde 19:1) Bu Sözleşmeye Taraf
Devletler, çocuğun ana-babasının ya da onların yalnızca birinin, yasal vasi veya
vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya
zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkar muameleye, ırza geçme
dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı
korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.
2) Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara
kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale
edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve
uygun olduğu taktirde adliyenin işe el koyması Olduğu kadar durumun gereklerine göre
çocuğa ve onun bakımına üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de
içermelidir.
Madde 20 1)
Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu
ortamda bırakılması kabul edilemeyen her çocuk, Devletten özel koruma ve yardım
görme hakkına sahip olacaktır.
2) Taraf Devletler bu durumdaki bir çocuk için kendi ulusal
yasalarına göre, uygun olan bakımı sağlayacaklardır.
3) Bu tür bakım, başkaca
benzerleri yanında, bakıcı aile yanına verme, islam Hukukunda kefalet, evlat edinme ya
da gerekiyorsa çocuk bakımı amacı güden uygun kuruluşlara yerleştirmeyi de içerir.
Çözümler düşünülürken, çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğin korunmasına ve
çocuğun etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliğine gereken saygı gösterilecektir.
Madde 21: Evlat edinme sistemini
kabul eden ve/veya buna izin veren Taraf Devletler, çocuğun en yüksek yararlarının
temel düşünce olduğunu kabul edecek ve aşağıdaki ilkeleri gerçekleştireceklerdir;
a- Bir çocuğun evlat edinilmesine ancak yetkili makam karar verir. Bu
makam uygulanabilir yasa ve usullere göre ve güvenilir tüm bilgilerin ışığında;
çocuğun, ana-babası, yakınları ve yasal vasisine göre durumunu göz önüne alarak
ve gereken durumlarda tüm ilgililerle yapılacak görüşme sonucu onların da evlat
edinme konusunda onaylarını alma zorunluluğuna
uyarak, kararını verir.
b- Çocuğun kendi ülkesinde elverişli biçimde bakılması mümkün
olmadığı veya evlat edinecek veya yanına yerleştirilecek aile bulunmadığı
taktirde, ülkeler arası evlat edinmenin çocuk bakımından uygun bir çözüm olduğunu
kabul ederler.
c- Başka bir ülkede evlat edinilmesi düşünülen çocuğun, kendi
ülkesinde mevcut evlat edinme durumuyla eşdeğer olan güvence ve ölçülerden
yararlanmasını sağlarlar.
d- Ülkeler arası evlat edinmede, yerleştirmenin ilgililer
bakımından yasadışı para kazanma konusu olmaması için gereken bütün önlemleri
alırlar.
e- Bu maddedeki amaçları, uygun olduğu ölçüde, ikili ya da çok
taraflı düzenleme veya anlaşmalarla teşvik ederler ve bu çerçevede, çocuğun başka
bir ülkede yerleştirilmesinin yetkili veya organlar tarafından yürütülmesini
güvenceye almak için çaba gösterirler.
Madde 22 1) Taraf
Devletler, ister tek başına olsun isterse ana-babası veya herhangi bir başka kimseyle
birlikte bulunsun, mülteci statüsü kazanmaya çalışan ya da uluslararası veya iç
hukuk kural ve usulleri uyarınca mülteci sayılan bir çocuğun, bu Sözleşmede ve
insan haklarına veya insani konulara ilişkin ve söz konusu Devletlerin taraf oldukları
diğer Uluslararası Sözleşmelerde tanınan ve bu duruma uygulanabilir nitelikte bulunan
hakları kullanması amacıyla koruma ve insani yardımdan
yararlanması için gerekli bütün önlemleri alırlar.
2) Bu nedenle, Taraf Devletler, uygun gördükleri ölçüde,
Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve onunla işbirliği yapan hükümetler arası ve
hükümet dışı yetkili başka kuruluşlarla bu durumda olan bir çocuğu korumak, ona
yardım etmek, herhangi bir mülteci çocuğun ailesi ile yeniden bir araya gelebilmesi
için ana-babası veya ailesinin başka üyeleri hakkında bilgi toplamak amacıyla
işbirliğinde bulunurlar. Herhangi bir nedenle kendi
aile çevresinden sürekli ya da geçici olarak ayrı düşmüş bir çocuğa bu
Sözleşmeye göre tanınan koruma, aynı esaslar içinde, ana-babası ya da ailesinin
başkaca üyelerinden hiçbirisi bulunmayan çocuğa da tanı nacaktır.
Madde 23:1) Taraf Devletler
zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların saygınlıklarını güvence altına alan,
özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını
kolaylaştıran şartlar altında eksiksiz bir yaşama sahip olmalarını kabul ederler.
2) Taraf Devletler, özürlü çocukların
özel bakımından yararlanma hakkını tanırlar ve eldeki kaynakların yeterliliği
ölçüsünde ve yapılan başvuru üzerine, yardımdan yararlanabilecek durumda olan
çocuğa ve onun bakımından sorumlu olanlara, çocuğun durumu ve ana-babanın veya çocuğa bakanların içinde bulundukları koşullara uygun
düşecek yardımın yapılmasını teşvik ederler.
3) Özürlü çocuğun, özel
bakıma gereksinimi olduğu bilincinden hareketle bu maddenin 2 inci fıkrası uyarınca
yapılması öngörülen yardım, çocuğun ana-babasının ya da çocuğa bakanların
parasal (mali) durumları göz önüne alınarak, olanaklar ölçüsünde sağlanır. Bu
yardım; özürlü çocuğun eğitimi, meslek eğitimi, tıbbi bakım hizmetleri,
rehabilitasyon hizmetleri, bir işte çalışabilecek duruma getirme hazırlık programları ve dinlenme eğlenme olanaklarından etkin olarak
yararlanmasını sağlamak üzere düzenlenir ve çocuğun en eksiksiz biçimde toplumla
bütünleşmesi yanında, kültürel ve ruhsal yönü dahil bireysel gelişmesini
gerçekleştirmek amacını güder.
4) Taraf Devletler,
uluslararası işbirliği ruhu içinde, özürlü çocukların koruyucu sıhhi bakımı,
tıbbi, psikolojik ve işlevsel tedavi alanlarına ilişkin gerekli bilgilerin
alışverişi yanında, rehabilitasyon, eğitim ve mesleki eğitim hizmetlerine ilişkin
yöntemlerin bilgilerini de içerecek şekilde ve
Taraf Devletlerin bu alanlardaki güçlerini, anlayışlarını geliştirmek ve
deneyimlerini zenginleştirmek amacıyla bilgi dağıtımını ve bu bilgiden
yararlanmayı teşvik ederler. Bu bakımdan, gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri, özellikle göz önüne alınır.
Madde 24:1) Taraf
Devletler, çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar Taraf
Devletler, hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından
yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler.
2> Taraf Devletler, bu hakkın tam olarak uygulanmasını takip
ederler ve özellikle:
a- Bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesi;
b- Bütün çocuklara gerekli tıbbi
yardımın ve tıbbi bakımın; temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine önem
verilerek sağlanması;
c- Temel sağlık hizmetleri çerçevesinde ve başka olanakların
yanısıra , kolayca bulunabilen tekniklerin kullanılması ve besleyici yiyecekler ve
temiz içme suyu sağlanması yoluyla ve çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını
göz önüne alarak, hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi;
d- Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımın sağlanması;
e- Bütün toplum kesimlerinin özellikle
ana-babalar ve çocukların, çocuk sağlığı ve beslenmesi, anne sütü ile beslenmenin
yararları, toplum ve çevre sağlığı ve kazaların önlenmesi konusunda temel
bilgileri elde etmeleri ve bu bilgileri kullanmalarına yardımcı olunması;
t-Koruyucu sağlık bakımlarının, ana-babaya rehberliğini, aile
planlaması eğitimi ve hizmetlerinin geliştirilmesi; amaçlarıyla uygun önlemleri
alırlar.
3) Taraf Devletler,
çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaların kaldırılması
amacıyla uygun ve etkili her türlü önlemi alırlar.
4) Taraf Devletler, bu maddede
tanınan hakkın tam olarak gerçekleştirilmesini tedricen sağlamak amacıyla
uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve teşviki konusunda karşılıklı olarak
söz verirler. Bu konuda gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle göz
önünde tutulur.
Madde 25: Taraf Devletler, yetkili
makamlarca korunma ve bakım altına alma, bedensel ya da ruhsal tedavi amaçlarıyla
hakkında bir yerleştirme tedbiri uygulanan çocuğun, gördüğü tedaviyi ve
yerleştirilmesine bağlı diğer tüm şartları belli aralıklarla gözden geçirme
hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
Madde 26: 1) Taraf Devletler, her
çocuğun, sosyal sigorta dahil, sosyal güvenlikten yararlanma hakkını tanır ve bu
hakkın tam olarak gerçekleşmesini sağlamak için ulusal hukuklarına uygun, gerekli
önlemleri alırlar.
2) Sosyal Güvenlik, çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu
olanların kaynakları ve koşulları göz önüne alınarak ve çocuk tarafından ya da
onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca
durumlar da göz önünde tutularak sağlanır.
Madde 27: 1) Taraf
Devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini
sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler.
2) Çocuğun gelişmesi için gerekli hayat şartlarının sağlanması
sorumluluğu; sahip oldukları imkanlar ve mali güçleri çerçevesinde öncelikle
çocuğun ana-babasına veya Çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere düşer.
3) Taraf Devletler, ulusal
durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde, ana-babaya ve Çocuğun bu hakkının
uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinim Olduğu
taktirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek
programları uygularlar.
4) Taraf Devletler, Taraf Devlet ülkesinde veya başka ülkede bulunsun; ana-babası veya Çocuğa
karşı mali sorumluluğu bulunan diğer kişiler tarafından, Çocuğun bakım
giderlerinin karşılanmasını sağlamak amacıyla her türlü uygun önlemi alırlar.
Özellikle Çocuğa karşı mali sorumluluğu olan kişinin, Çocuğun ülkesinde başka bir ülkede yaşaması halinde,
Taraf Devletler bu konuya ilişkin uluslararası anlaşmalara katılmayı veya bu tür
anlaşmalar akdinin yanısıra başkaca uygun düzenlemelerin yapılmasını teşvik
ederler.
Madde 28:1) Taraf Devletler, Çocuğun eğitim hakkını kabul ederler ve bu hakkın fırsat
eşitliği temeli üzerinde tedricen gerçekleştirilmesi görüşüyle özellikle:
a- İlköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler;
b- Ortaöğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de
olmak üzere çeşitli biçimlerde örgütlenmesini teşvik ederler ve bunların tüm
çocuklara açık olmasını sağlarlar ve gerekli durumlarda mali yardım yapılması ve
öğretimi parasız kılmak gibi uygun önlemleri alırlar;
c- Uygun bütün araçları kullanarak, yüksek öğretimi yetenekleri
doğrultusunda herkese açık hale getirirler;
d- Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği bütün
çocuklar için elde edilir hale getirirler;
e- Okullarda düzenli biçimde devamını sağlanması ve okulu
terketme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.
2) Taraf Devletler, okul disiplininin çocuğun insan olarak
taşıdığı saygınlıkla bağdaşır biçimde ve bu Sözleşmeye uygun olarak
yürütülmesinin sağlanması amacıyla gerekli olan tüm önlemleri alırlar.
3) Taraf Devletler eğitim
alanında, özellikle cehaletin ve okuma yazma bilmemenin dünyadan kaldırılmasına
katkıda bulunmak ve çağdaş eğitim yöntemlerine ve bilimsel ve teknik bilgilere sahip
olunmasını kolaylaştırmak amacıyla uluslararası işbirliğini güçlendirir ve
teşvik ederler. Bu konuda, gelişmekte olan
ülkelerin gereksinimleri özellikle göz önünde tutulur.
Madde 29:1) Taraf Devletler
çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler;
a- Çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel
yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi
b- İnsan Haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler
Antlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi;
c- Çocuğun ana-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine,
çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve
kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi;
d- Çocuğun, anlayış, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik
ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan, isterse yerli halktan olsun, tüm
insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, yaşantıyı, sorumlulukla
üstlenecek şekilde hazırlanması;
e- Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi,
2) Bu maddenin veya 28 inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel
kişilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne, bu maddenin 1 inci
fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eğitimin
Devlet tarafından konulmuş olan asgari kurallara uygun olması koşuluyla, aykırı
sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.
Madde 30: Soya, dine ya da dile
dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu Devletlerde, böyle bir
azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık
topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine
inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından
yoksun bırakılamaz.
Madde 31: 1) Taraf Devletler
çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence
(etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını
tanırlar.
2) Taraf Devletler, çocuğun kültürel
ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakkını saygı duyarak tanırlar ve
özendirirler ve çocuklar için, boş zamanı değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve
kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını
teşvik ederler.
Madde 32: 1) Taraf Devletler,
çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar
verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal
gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma
hakkını kabul ederler.
2) Taraf Devletler, bu maddenin uygulamaya konulmasını sağlamak
için yasal, idari, toplumsal ve eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki
uluslararası belgelerin ilgili hükümle~ göz önünde tutularak, Taraf Devletler
özellikle şu önlemleri alırlar:
a- İşe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı tespit
ederler;
b- Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin uygun
düzenlemeleri yaparlar.
c- Bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza
veya başka uygun yaptırımlar öngörürler.
Madde 33: Taraf Devletler,
çocukların uluslararası anlaşmalarda tanımladığı biçimde uyuşturucu ve psikotrop
maddelerin yasadışı kullanımına karşı korunması ve çocukların bu tür maddelerin
yasadışı üretimi ve kaçakçılığı alanında kullanılmasını önlemek amacıyla,
yasal, sosyal ve eğitsel nitelikler de dahil olmak üzere, her türlü uygun önlemleri
alırlar.
Madde 34: Taraf Devletler,
çocuğu. her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma
güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:
a- Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere
kandırılması veya zorlanmasını;
b- Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette
bulundurularak sömürülmesini;
c- Çocukların pornografik nitelikli
gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini,önlemek amacıyla ulusal
düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli hertürlü önlemi alırlar.
Madde 35: Taraf Devletler, her ne nedenle
ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların
kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için ulusal
düzeyde ve ikili ve çok yanlı ilişkilerde gereken her türlü önlemleri alırlar.
Madde 36: Taraf
Devletler, esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü
sömürüye karşı çocuğu korurlar.
Madde 37: Taraf
Devletler aşağıdaki hususları sağlarlar:
a- Hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya
aşağılayıcı muamele ve cezaya tabi tutulmayacaktır. Onsekiz yaşından küçük
olanlara, işledikleri suçlar nedeniyle idam cezası verilemeyeceği gibi salıverme
koşulu bulunmayan ömür boyu hapis cezası da verilmeyecektir.
b- Hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimden özgürlüğünden
yoksun bırakılmayacaktır. Bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa
gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun
olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c- Ozgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde
ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin
gereksinimleri göz önünde tutularak davranılacaktır. Özgürlüğünden yoksun olan
her çocuk, kendi yüksek yararı aksini gerektirmedikçe, özellikle yetişkinlerden
ayrı tutulacak ve olağanüstü durumlar dışında ailesi ile yazışma ve görüşme
yoluyla ilişki kurma hakkına sahip olacaktır.
d- Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuk, kısa zamanda
yasal ve uygun olan diğer yardımlardan yararlanma hakkına sahip olacağı gibi
özgürlüğünden yoksun bırakılmasının yasaya aykırılığını bir mahkeme veya
diğer yetkili, bağımsız ve tarafsız makam önünde iddia etme ve böylesi bir
işlemle ilgili olarak ivedi karar verilmesini isteme hakkına da sahip olacaktır.
Madde 38: 1) Taraf
Devletler, silahlı çatışma halinde kendilerine uygulanabilir olan uluslararası
hukukun, çocukları da kapsayan insani kurallarına uymak ve uyulmasını sağlamak
yükümlülüğünü üstlenirler.
2) Taraf Devletler, onbeş yaşından küçüklerin çatışmalara
doğrudan katılmaması için uygun olan bütün önlemleri alırlar.
3) Taraf Devletler, özellikle onbeş
yaşına gelmemiş çocukları askere almaktan kaçınırlar. Taraf Devletler, onbeş ile
onsekiz yaş arasındaki çocukların silah altına alınmaları gereken durumlarda,
önceliği yaşça büyük olanlara vermek için çaba gösterirler.
4) Silahlı çatışmalarda
sivil halkın korunmasına ilişkin uluslararası insani hukuk kuralları tarafından
öngörülen yükümlülüklerine uygun olarak, Taraf Devletler, silahlı
çatışmadan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak amacıyla
mümkün olan her türlü önlemi alırlar.
Madde 39: Taraf Devletler, her
türlü ihmal, sömürü ya da suistimal, işkence ya da her türlü zalimce, insanlık
dışı veya aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulaması ya da silahlı çatışma
mağduru olan bir çocuğun, bedensel ve ruhsal bakımdan sağlığına yeniden
kavuşması ve yeniden toplumla bütünleşebilmesini
temin için uygun olan tüm önlemleri alırlar. Bu tür sağlığa kavuşturma ve
toplumla bütünleştirme, çocuğun sağlığını, özgüvenine ve saygınlığını
gelişti~ci bir ortamda gerçekleştirilir.
Madde 40:1) Taraf Devletler,
hakkında ceza yasasını ihlal ettiği iddia edilen ve bu nedenle itham edilen ya da
ihlal ettiği kabul edilen her çocuğun; çocuğun yaşı ve yeniden topluma
kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu
hususları gözönünde bulundurularak, taşıdığı saygınlık
ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel
özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını
kabul ederler.
2) Bu amaçla ve uluslararası belgelerin ilgili hükümleri
gözönünde tutularak Taraf Devletler özellikle, şunları sağlarlar:
a- işlendiği zaman ulusal ya da uluslararası hukukça
yasaklanmamış bir eylem ya da ihmal nedeniyle hiçbir çocuk hakkında ceza yasasını
ihlal ettiği iddiası ya da ithamı öne sürülemeyeceği gibi böyle bir ihlalde
bulunduğu da kabul edilmeyecektir.
b- Hakkında ceza kanununu ihlal iddiası veya ithamı bulunan her
çocuk aşağıdaki asgari güvencelere sahiptir:
i) Haklarındaki suçlama yasal
olarak sabit oluncaya kadar masum sayılmak;
ii) Haklarındaki suçlamalardan kendilerinin hemen ve doğrudan
doğruya; ya uygun düşen durumlarda ana-babaları ya da yasal vasileri kanalı ile
haberli kılınmak ve savunmalarının hazırlanıp sunulmasında gerekli yasal ya da
uygun olan başka yardımdan yararlanmak;
ii) Yetkili, bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde
adli ya da başkaca uygun yardımdan yararlanarak ve özellikle çocuğun yaşı ve durumu
göz önüne alınmak suretiyle kendisinin yüksek yararına aykırı olduğu
saptanmadığı sürece, ana-babasının veya yasal vasisi de hazır bulundurularak yasaya uygun biçimde adli bir duruşma ile konunun
gecikmeksizin karara bağlanmasının sağlanması;
iv) Tanıklık etmek ya da suç ikrarında bulunmak için zorlanmamak;
aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek veya sorguya çekilmiş olmak ve lehine olan
tanıkların hazır bulunmasının ve sorgulanmasının eşit koşullarda sağlanması;
v) Ceza yasasını ihlal ettiği sonucuna varılması halinde, bu
kararın ve bunun sonucu olarak alınan önlemlerin daha yüksek yetkili, bağımsız ve
yansız bir makam ya da mahkeme önünde yasaya uygun olarak incelenmesi;
vi) Kullanılan dili anlamaması veya konuşamaması halinde çocuğun
parasız çevirmen yardımından yararlanması;
vii) Kavuşturmanın her aşamasında özel hayatının gizliliğine
tam saygı gösterilmesine hakkı olmak;
3) Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını
ihlal ettiği iddiası ileri sürülen, bununla itham edilen ya da ihlal ettiği kabul
olunan çocuk bakımından, yalnızca ona uygulanabilir yasaların, usullerin, onunla
ilgili makam ve kuruluşların oluşturulmasını teşvik edecek ve özellikle şu konularda çaba göstereceklerdir:
a- Ceza Yasasını ihlal konusunda asgari bir yaş sınırı
belirleyerek, bu yaş sınırının altındaki çocuğun ceza
ehliyetinin olmadığının kabulü;
b- Uygun bulunduğu ve istenilir Olduğu taktirde, insan
hakları ve yasal güvencelere tam saygı gösterilmesi koşulu ile bu
tür çocuklar için adli kovuşturma olmaksızın önlemleri alınması.
4) Koruma tedbiri, yönlendirme ve gözetim kararları,
danışmanlık. şartlı salıverme, bakım için yerleştirme, eğitim
ve meslek öğretme programları ve diğer kurumsal bakım seçenekleri gibi çeşitli
düzenlemelerin uygulanmasında, çocuklara durumları ve suçları ile orantılı ve
kendi esenliklerine olacak biçimde muamele edilmesi sağlanacaktır.
Madde 41: Bu Sözleşmede yer alan
hiçbir husus, çocuk haklarının gerçekleştirilmesine daha çok yardımcı olan ve;
a- Bir Taraf Devletin yasasında; veya
b- Bu Devletin bakımından yürürlükte olan uluslararası
hukukta yer alan hükümleri etkilemeyecektir.
II KISIM
Madde 42: Taraf Devletler,
Sözleşme ilke ve hükümlerinin uygun ve etkili araçlarla yetişkinler kadar çocuklar
tarafından da yaygın biçimde öğrenilmesini sağlamayı taahhüt ederler.
Madde 43: 1) Taraf Devletlerin
bu Sözleşme ile üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirme konusunda kaydettikleri
ilerlemeleri incelemek amacıyla, görevleri aşağıda belirtilen bir Çocuk Hakları
Komitesi kurulmuştur.
2) Komite bu Sözleşme ile hükme bağlanan alanda yetenekleriyle tanınmış ve
yüksek ahlak sahibi on uzmandan oluşur. Komite üyeleri Taraf Devletlerce kendi
vatandaşları arasında ve kişisel olarak görev yapmak üzere, adli bir coğrafi
dağılımı sağlama gereği ve başlıca hukuk sistemleri göz önünde tutularak
seçilirler.
- Komite üyeleri, Taraf devletlerce gösterilen kişiler listesinde gizli oyla
seçilirler. Her Taraf Devlet, vatandaşları arasında bir uzmanı aday gösterebilir.
4) Komite için ilk seçim, bu Sözleşmenin yürürlüğe girişini
izleyen altı ay içinde yapılır. Sonraki seçimler iki yılda bir yapılır. Her seçim
tarihinden en az dört ay önce, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri, Taraf
Devletleri, iki ay içinde adaylarını göstermeye yazılı olarak davet eder. Daha sonra
Genel Sekreter böylece belirlenen kişilerden, kendilerini gösteren Taraf Devletleri de
işaret ederek, alfabetik sıraya göre oluşturduğu bir listeyi, Taraf Devletlere
bildirir.
5) Seçimler, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Merkezinde,
Genel Sekreter tarafından davet edilen Taraf Devletler
toplantılarında yapılır. Nisabı, Taraf Devletlerin üçte ikisinin oluşturduğu bu
toplantılarda, hazır bulunan ve oy kullanan
Devletlerin salt çoğunluğuyla en fazla oy alan kişiler Komiteye
seçilir.
6) Komite üyeleri dört yıl için seçilir. Aday gösterildikleri
taktirde yeniden seçilebilirler. ilk seçimde seçilmiş olan beş üyenin görevi iki
yıl sonra sona erer, bu beş üyenin isimleri ilk seçimden hemen sonra toplantı
başkanı tarafından çekilen kura ile belirlenir.
7) Bir komite üyesinin ölmesi veya çekilmesi ya da başka her hangi
bir nedenle bir üyenin Komitedeki görevlerini yapamaz hale gelmesi durumunda
adaylığını öneren Taraf Devlet, Komitenin onaylanması koşuluyla, böylece boşalan
yerdeki görev süresi doluncaya kadar, kendi vatandaşları arasından başka bir uzmanı
atayabilir.
8) Komite, iç tüzüğünü kendisi belirler.
9) Komite, memurlarını iki yıllık bir süre için seçer.
10) Komite toplantıları olağan olarak Birleşmiş Milletler
Teşkilatı Merkezinde ya da Komite tarafından belirlenecek başka uygun bir yerde
yapılır. Komite olağan olarak her yıl toplanır. Komite toplantılarının süresi
gerektiğinde. Genel Kurulca onaylanmak koşuluyla, bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bir
toplantısıyla belirlenir veya değiştirilir.
11) Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri gerekli maddi
araçları ve personeli bu Sözleşme ile kendisine verilen görevleri etkili biçimde
görebilmesi amacıyla, Komite emrine verir.
12) Bu Sözleşme uyarınca oluşturulan Komitenin üyeleri, Genel
Kurulun onayı ile, Birleşmiş Milletler Teşkilatının kaynaklarından karşılanmak
üzer, Genel Kurulca saptanan şart ve koşullar çerçevesinde kararlaştırılan ücreti
alırlar.
Madde 44: 1) Taraf Devletler, bu
Sözleşmede tanınan hakları yürürlüğe koymak için, aldıkları önlemleri ve bu
haklardan yararlanma konusunda gerçekleştirilen ilerlemeye ilişkin raporları:
a- Bu Sözleşmenin, ilgili Taraf Devlet bakımından yürürlüğe
giriş tarihinden başlayarak iki yıl içinde,
b- Daha sonra beş yılda bir,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığı ile Komiteye
sunmayı taahhüt ederler.
2) Bu madde uyarınca hazırlanan raporlarda, bu Sözleşmeye göre
üstlenilen sorumlulukların, şayet varsa, ye~ne getirilmesini etkileyen nedenler ve
güçlükler belirleyecektir. Raporlarda ayrıca, ilgili ülkede Sözleşmenin
uygulanması hakkında Komiteyi etraflıca aydınlatacak biçimde yeterli bilgi de
bulunacaktır.
3) Komiteye etraflı bilgi içeren bir ilk rapor sunmuş olan Taraf
Devlet, bu maddenin 1 (b) bendi gereğince sunacağı sonraki raporlarında daha önce
verilmiş olan temel bilgileri tekrarlamayacaktır.
4) Komite, Taraf Devletlerden Sözleşmenin uygulamasına ilişkin her
türlü bilgi isteminde bulunabilir.
5) Komite, iki yılda bir Ekonomik ve Sosyal Konsey aracılığı ile
Genel Kurula faaliyetleri hakkında bir rapor sunar.
6) Taraf Devletler kendi raporlarının ülkelerinde geniş biçimde
yayımını sağlarlar.
Madde 45: Sözleşmenin
etkili biçimde uygulanmasını geliştirme ve Sözleşme kapsamına giren alanda
uluslararası işbirliğini teşvik etmek amacıyla:
a- Uzmanlaşmış kurumlar, UNICEF ve Birleşmiş Milletler
Teşkilatının öteki organları, bu Sözleşmenin kendi yetki alanlarına ilişkin olan
hükümlerinin uygulanmasının incelenmesi sırasında, temsil edilmek hakkına
sahiptirler. Komite; uzmanlaşmış kurumları, UNICEF i ve uygun bulduğu öteki yetkili
kuruluşları, kendi yetki alanlarını ilgilendiren konularda uzman olarak görüş
vermeye davet edebilir. Komite, uzmanlaşmış kurumları, UNICEF i ve Birleşmiş
Milletler Teşkilatının öteki organlarını kendi faaliyet alanlarına ilişkin
kesimlerde Sözleşmenin uygulanması hakkında rapor sunmaya davet edebilir.
- Komite, uygun bulduğu
taktirde, Taraf Devletlerce sunulmuş, bir istem içeren ya da teknik danışma veya
yardım ihtiyacını belirten her raporu, gerekiyorsa Komitenin bu istek veya ihtiyaca
ilişkin tavsiye ve gözlemlerini de ekleyerek, uzmanlaşmış kurumlara, UNICEF e ve
öteki yetkili kuruluşlara gönderir;
c- Komite, Genel Kurula
Genel Sekreterden Komite adına çocuk haklarına ilişkin sorunlarda incelemeler
yaptırması isteğinde bulunulmasını, tavsiye edebilir:
d- Komite, bu Sözleşmenin 44 ve 45 inci maddeleri uyarınca alınan
bilgilere dayanarak, telkin ve genel nitelikte tavsiyelerde bulunabilir. Bu telkin ve
genel nitelikteki tavsiyeler, ilgili olan her Taraf Devlete gönderilir ve şayet varsa,
Taraf Devletlerin yorumları ile birlikte Genel Kurulun dikkatine sunulur.
III KISIM
Madde 46: Bu
Sözleşme bütün Devletlerin imzasına açıktır.
Madde 47: Bu
Sözleşme onaylamaya bağlı tutulmuştur. Onay belgeleri Birleşmiş Milletler
Teşkilatı Genel Sekreteri nezdinde tevdi edilecektir.
Madde 48: Bu
Sözleşme bütün Devletlerin katılmasına açık olacaktır. Katılma belgeleri
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.
Madde 49:1) Bu
Sözleşme, yirminci onay ya da katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Teşkilatı
Genel Sekreteri nezdine tevdi tarihini izleyen otuzuncu gün yürürlüğe girecektir.
2) Yirminci onay ya da katılma belgesinin tevdiinden sonra bu
Sözleşmeyi onaylayacak ya da ona katılacak Devletlerin her biri için, bu Sözleşme,
söz konusu Devletin onay ya da katılma belgesini tevdi tarihinden sonraki otuzuncu gün
yürürlüğe girecektir.
Madde 50:1) Bu
Sözleşmeye Taraf herhangi bir Devlet bir değişiklik önerisinde bulunabilir ve buna
ilişkin metni Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edebilir.
Genel Sekreter bunun üzerine değişiklik önerisini Taraf Devletlere. önerinin
incelenmesi ve oya konulması amacıyla bir Taraf Devletler Konferansı oluşturulmasını isteyip
istemediklerini kendisine bildirmeleri kaydıyla, iletir. Böyle bir duyuru tarihini
izleyen dört ay içinde Taraf Devletlerin en az
üçte biri söz konusu konferansın toplanmasından yana olduklarını ifade ederlerse
Genel Sekreter, Birleşmiş Milletler Teşkilatı çerçevesinde bu konferansı düzenler.
Konferansta hazır bulunan ve oy kullanan Taraf Devletlerin çoğunluğu tarafından kabul
edilen her değişiklik, onay için Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna sunulur.
2) Bu maddenin 1 inci fıkrasında yer alan hükümlere uygun olarak
kabul edilen bir değişiklik, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca onaylandığı ve bu
Sözleşmeye Taraf Devletlerin üçte iki çoğunluğu tarafından kabul edildiği zaman
yürürlüğe girer.
3) Bir değişiklik yürürlüğe
girdiği zaman, onu kabul eden Taraf Devletler bakımından bağlayıcılık taşır.
Öteki Taraf Devletler bu Sözleşme hükümleri ve daha önceki kabul ettikleri her
değişiklikle bağlı kalırlar.
Madde 51: 1) Birleşmiş
Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri, onay ya da katılma anında yapılabilecek
çekincelerin metnini alacak ve bütün Devletlere bildirecektir.
2) Bu Sözleşmenin amacı ve konusu ile bağdaşmayan hiçbir
çekinceye izin verilmeyecektir.
3) Çekinceler, Birleşmiş Milletler
Teşkilatı Genel Sekreterince, geri alınacağına ilişkin bildirimde bulunma yoluyla
her zaman geri alınabilir. Bunun üzerine Genel Sekreter, bütün Devletleri haberdar
eder. Böyle bir bildirim, Genel Sekreter tarafından alındığı tarihte işlerlik
kazanır.
Madde 52: Bir Taraf Devlet,
bu Sözleşmeyi, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterine vereceği yazılı
bildirimin Genel Sekreter tarafından alınması tarihinden bir yıl sonra geçerli olur.
Madde 53: Birleşmiş
Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri, bu Sözleşmenin tevdi makamı olarak
belirlenmiştir.
Madde 54: İngilizce,
Arapça, Çince, İspanyolca, Fransızca ve Rusça metinleri de aynı derecede geçerli
olan bu Sözleşmenin özgün metni, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri
nezdine tevdi edilecektir.
Hükümetleri tarafından tam yetkili
kılınan aşağıda imzaları bulunan Temsilciler, yukarıdaki kuralların ışığında,
bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
“İhtirazi Kayıt: Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Çocuk
Hakları Sözleşmesinin 17, 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24
Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama
hakkını saklı tutulmaktadır.” Türkiye, sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamıştır.
|